Psikolojik Dayanıklılık Nedir?

Psikolojik Dayanıklılık Nedir?


Günlük hayat stresinden, etkileri daha uzun sürebilecek travmatik olaylara kadar, herkes  hayatında zorlu deneyimler yaşar.. Bunların her biri kişileri farklı şekillerde etkiler, farklı düşünceler, duygular ve belirsizlikler getirir. Travmatik bir deneyim sonrası bir kişi depresyon semptomları gösterebilirken başka bir kişi aynı olay sonrası günlük hayatına daha kolay devam edebilmektedir. İnsanların hayatılarını değiştiren olaylara ve stresli durumlara zamanla uyumlanmasını sağlayan faktörlerden biri psikolojik dayanıklılıktır.

 

Psikolojik dayanıklılık travma, aile ve ilişki sorunları, ciddi sağlık problemleri, maddi sorunlar gibi önemli stres kaynakları karşısında iyi bir şekilde uyum sağlama süreci olarak tanımlanır. Psikolojik dayanıklılık sadece bu zorlu deneyimleri atlatabilmeyi değil aynı zamanda kişisel olarak gelişimi ve büyümeyi de içerir. Zorlu deneyimlerin ne kadar acı verici olursa olsun hayatınızı belirlemek zorunda olmadığını, hayatınızın kontrol edebileceğiniz ve değiştirebileceğiniz de birçok yönü olduğunu görmenizi sağlar.

Fakat psikolojik dayanıklılığın, stresi yada hayattaki zorlukları yok etmediğini, psikolojik dayanıklılığa sahip kişilerin hayata pembe gözlüklerle bakmadığını belirtmek önemlidir. Elbette ki bu kişiler de yaşadıkları zorlu bir deneyim sonrası negatif duygular yaşarlar ve stres altında hissederler. Fakat hayatta zaman zaman aksiliklerin, zorlayıcı ve acı verici olayların olabileceğinın farkındalığı ile bu duyguları yaşama ve hayatlarına devam etme konusunda daha olumlu bir bakış açıları vardır.

Peki psikolojik olarak dayanıklı olmak demek hangi özelliklere sahip olmak demek? Bunlar geliştirilebilir mi yoksa doğuştan gelen özellikler mi?

Piskolojik dayanıklık genetik, ruh sağlığı, sosyal destek, kişinin yetiştiği çevre gibi içsel ve dışsal faktörlerin birleşiminin bir sonucudur.  Aynı zamanda öğrenilebilir ve geliştirilebilir davranış ve düşünceleri içerir. Tıpkı kaslarınızı geliştirmek gibi zamanla ve pratikle psikolojik olarak daha dayanıklı hale gelebilirsiniz. Bunun için odaklanabileceğiniz konulara 4 ana başlıkta ayrıntılı bir şekilde bakalım.

Bunlardan ilki: İlişkilere öncelik vermek.. Yaşadığınız Travmatik deneyimler sizi insanlardan izole olmaya itebilir fakat sizi önemseyen kişilerden yardım ve destek kabul etmek önemlidir. Hayatınızda bir zorluk yaşarken Empatik güvenilir ve anlayışlı insanlarla ilişki kurmak yalnız olmadığınızı hatırlatır.

İkincisi: Fiziksel olarak da iyi oluş halinizi arttırmak. Stresiniz sadece duygusal değil fiziksel sebeplerden dolayı da artabilir. Bu sebeple doğru beslenme, yeterli uyku ve düzenli  egzersizle hem negatif duygu-durumunuzu değiştirebilir hem de stresle baş etme konusunda vücüdunuzu güçlendirebilirsiniz.  Zorlayıcı hayat deneyimleri yaşarken alkol ve madde kullanımı gibi kısa süreli ve acıyı hafifletmeye yönelik yöntemler bir seçenek gibi gözükebilir. Fakat bu derin bir yaraya yarabandı yapıştırmaya benzer.  Bu nedenle o an yaşadığınız stresi tamamen yok etmeye çalışmak yerine bedeninize bu stresle baş etme kaynakları sunmaya odaklanmalısınız.

Bunlara ek olarak yoga, meditasyon ve farkındalık pratiklerinin de umudunuzu arttırmaya ve hayatınızdaki pozitif süreçlere odaklanmanıza katkı sağlayacağını söyleyebiliriz.

Üçüncü olarak: Bir amaç bulmak.: buna  zor zamanlarında başkalarına yardım etmek, gerçekçi hedefler belirleyip düzenli olarak bu hedefe yönelik adımlar atmak, zorlukları kendinizi keşfetmek için bir fırsat olarak görmek gibi örnekler verilebilir.

Ve son olarak: Sağlıklı düşünmek için çabalamak: Nasıl düşündüğünüz nasıl hissettiğinizi de belirlyen önemli bir göstergedir. Zorlu deneyimler içerisindeyken nasıl düşündüğünüze odaklanın. Durumu felaketleştiriyor musunuz, yaşadığınız deneyimin bundan sonraki hayatınızda da aynı etkiyle devam edeceğini ve çaresiz olacağınızı mı düşünüyorsunuz. Buna benzer çarpıtmaları bulup daha gerçekçi düşüncelerle değiştirdiğinizde daha farklı hissedebileceğinizi de fark edebilirsiniz.

Aynı zamanda geçmişten ders çıkarmak, değişimin hayatın bir parçası olduğunu kabul etmek ve geleceğe dair umutlu bir bakış açısı geliştirmek sizi psikolojik olarak daha dayanıklı hale getirecektir.

Tüm bunların yanında kendi kaynaklarınızın ve stratejilerinizin yetmediği zamanlar da muhakkak olabilir. Böyle durumlarda, kendinizi sıkışmış ve çaresiz hissettiğinizde, yaşadığınız travmatik deneyim sonucu günlük işlevlerinizi dahi yerine getiremediğinizi fark ettiğinizde porfesyonel bir destek almak çok önemli olacaktır.

Uzman Bilgisi

Psk. Çağla APAYDIN
Klinik Psikolog
  • Üniversite : İstanbul Bilgi Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Psikoloji (0 ÖSYM Bursu- Onur Öğrencisi)
  • Uzmanlık : Bahçeşehir Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Klinik Psikoloji Tezli Yüksek Lisans Programı, Psikoterapistlerde Bağlanma ile Kendini Açma ve Zor Hasta Tanımları arasındaki İlişkide Duygu Düzenleme Stratejilerinin Aracı Rolü

Yazıları

Podcastler

Güncel Psikoloji Yayınlarımız

Yardıma ihtiyacınız var mı? Size ulaşalım.