Romantik İlişkilerde Sabotaj Nedir?
Bir süredir yeni biriyle görüşüyorsunuz. İletişiminiz harika, çok iyi vakit geçiriyorsunuz, cinsel anlamda da çok uyumlusunuz. Gittikçe daha çok vakit geçirmeye başlıyorsunuz.
Fakat bu sırada içinizde rahatsız edici bir ses sürekli size “Zaten yakında terslik olacak ve her şey bozulacak” diyor, ilişkideki negatif taraflara odaklanıyor ve partnerinizden uzaklaşmaya başlıyorsunuz. Belki de partnerinizle görüşmelerinizi azaltıyor, duygu paylaşımından veya ilişkiyi bir üst seviyeye taşımaya dair konuşmalardan kaçınıyorsunuz. Bunun sonucunda partneriniz üzülüyor, öfkeleniyor, hayal kırıklığına uğruyor ve ilişkinin başındaki mutluluk, heyecan, keyif bir anda yok oluyor. İlişkileriniz genellikle böyle sonlanıyor ve çok uzun sürmüyor.
Bu senaryo size tanıdık geliyor mu? Eğer öyleyse ilişkinizi sabote ediyor olabilirsiniz. Romantik ilişkileri sabote etmek bilinçli ya da bilinçsiz davranışlarınızla ilişkinize zarar vermek ya da ilişkinizi bitirmek demektir. Peki, ilişkilerinizi nasıl ve neden sabote edersiniz?
Romantik ilişkileri Sabote Ettiğinizi Nasıl Anlarsınız?
Romantik ilişkileri sabote etmeye eğilimli olabileceğinizi gösteren birçok işaret vardır. Bunlardan bazıları;
- Sürekli ya da geçici olarak partnerinizle aranıza duygusal ya da fiziksel mesafe koymak, duygularınızı paylaşmamak, duygusuz ve ulaşılamaz görünmek, görüşmeleri azaltmak, ilişki için çaba harcamanın önemsiz olduğunu hissettirmek.
- Savunmacı davranmak. Partnerinizden gelen herhangi bir eleştiriyi suçlama olarak yorumlamak
- Duygu ve düşünceleriniz ya da ilişkinin durumuyla ilgili yalan söylemek. Partneriniz bu konularla ilgili konuşmak istediğinde “Bir sorun yok”, “Her şey yolunda” gibi cümleler kurmak.
- İlişkide güçlü hissetmek, kendinizi korumak için her konuda partnerinizi suçlamak, eleştirmek, mümkün olmadığını biliyor olmanıza rağmen “mükemmel” partneri aramak
- Partnerinizin duygusal bir ihtiyacı varken uzaklaşmak, partnerinizin uzaklaştığını fark ettiğinizde ise ona yakınlık göstermek
- Bağlılık göstergesi olan davranışlardan uzak durmak (partnerinizle yaşamak, ebeveynleriyle tanışmak gibi)
- Sık sık partner değiştirmek, ufak anlaşmazlıklardan partnerinizden ayrılmak ve bu döngüyü tekrarlamak
- Çokeşliliğe dair bir anlaşmanız olmamasına rağmen partneriniz dışında başka kişilerle cinsel veya duygusal birliktelikler yaşamak
- Partnerinize karşı aşırı güvensizlik ve kıskançlık duymak ve bu yüzden sık sık tartışmak
- Sizinle benzer ilişki beklentileri olmayan partnerler seçmek
Tüm bu davranışlar içten bir yakınlık kurmanızı da engellediği için istediğiniz zaman bu ilişkiyi bitirebilmenizi kolaylaştırabilir, partnerinizi sizden uzaklaştırır ve sizden ayrılmasına sebep olabilir. Peki, bize iyi gelebilecek, mutlu edecek bir birlikteliği neden bitirmek için bunca çaba harcarız?
Romantik İlişkileri Neden Sabote ederiz?
Her insanın romantik ilişkilerini sabote etme nedenleri farklıdır. Çocukluk ve ergenlik dönemleri, ebeveynleriyle ilişkileri, geçmiş ilişki deneyimleri gibi birçok değişkenin ilişkilerdeki davranışlarımızı etkilediğini biliyoruz. Öyle ki farklı zamanlarda farklı kişilerle yaşadığımız ilişkilerde de davranışlarımız değişebilir. Fakat romantik ilişkileri sabote etmenin ana sebeplerine bakacak olursak bunlardan en önemlisi duygusal olarak zarar görme korkusuyla kişinin işlevsel olmayan şekillerde kendisini korumaya çalışmasıdır. Bu da kökenlerini çocukluk çağında bakım verenlerle kurulan güvensiz bağlanma örüntülerinden alır.
Güvensiz Bağlanma/ Kaygılı ve Kaçıngan Bağlanma
Çocukken bakım verenlerimizin bize davranış şekillerinin kendimizi ve başkalarını algılamamıza etki ettiğini ve gelecekteki ilişkilerimizi şekillendirdiğini biliyoruz. Eğer bakım veren bazı zamanlar bebeğe sıcak ve ilgili davranıyor, bazen de soğuk ve uzak davranıyorsa ya da tamamen ilgisiz ve ihtiyaçlarına cevap vermiyorsa bu durum çocukta güvensiz bağlanmaya sebep olabilir.
Kısaca özetleyecek olursak iki çeşit güvensiz bağlanma örüntüsü vardır. Kaygılı bağlanan kişiler bakım verenleri ile deneyimlenen geçmiş ilişkisel örüntülerinden dolayı sevilmez ve değersiz olduklarını hisseder ve romantik ilişki içerisinde de partnerlerinden yeterince değer görmediklerine inanırlar ve partnerlerinin ilgilerini, sevgilerini yetersiz bulabilirler. Bu da hem ilişki içerisinde daha kontrolcü, sıklıkla sevildiğine dair onay arayan, talepkâr ve kıskanç olmalarıyla sonuçlanırken hem de reddedilme ve terk edilme korkuları yaşamalarına sebep olur. Özetle yakınlık arayışı içinde olurlar ama bu yakınlığı her an kaybedebilecekleri korkusuyla yaşarlar. Tam da bu davranışlar yüzünden ilişkilerinde yakınlık kurmaları mümkün olmaz ve aradıkları sevgi ve ilgiyi bulabilecekleri ilişkileri en baştan sabote edebilirler.
Kaygılı bağlanan kişilerden farklı sebepler ve şekillerde de olsa kaçıngan bağlanan kişiler de ilişkilerini sabote edebilir. Kaçıngan bağlanan kişiler yakınlık kurma konusunda rahat hissedemezler. Çünkü diğer kişilerin güvenilir olduklarına ve ihtiyaç halinde yanında olacaklarına inanmazlar. Kaçıngan bağlanan kişiler için yakın ilişkiler kurmak demek reddedilmeye, incinmeye açık olmak demek. Bu sebeple kendilerini korumak için yakınlık arayışı içerisinde olan kaygılı bağlananların aksine yakınlıktan uzak durmaya çalışırlar. Romantik bir ilişki için çok önemli olan duygusal yakınlık en baştan kaçınılan bir durum olduğunda elbette ilişki sabote edilmiş olur.
Bir de partnerinizin güvensiz bağlanma örüntüsüne sahip olduğunu düşünürsek her iki durum da sağlıklı olmayan, tatmin sağlamayan ve zarar veren ilişkilenmelere sebep olabilir.
Bağlanma örüntülerine ek olarak düşük özsaygısı ve negatif benlik algısı olan kişiler de kendileriyle ilgili negatif düşüncelerini doğrulayacak şekilde davranabilir ve kendilerine iyi gelebilecek, sağlıklı bir ilişki içerisinde olmayı hak etmediklerini veya bunu başaramayacaklarını hissederek, ilişkilerini sabote edebilirler.
Son olarak daha önce yaşanan romantik ilişki deneyimleri de güncel ilişkideki davranışlarımızı etkileyebilir. Daha önce güven problemleri yaşadığınız, aldatıldığınız, duygularınızın görmezden gelindiği yaralayıcı bir ilişki deneyiminiz olduysa bir sonraki ilişkideki davranışlarınız da bu varsayımlar üzerinden şekillenebilir.
İlişkileri Sabote Etmeyi Nasıl Engelleyebilirsiniz?
Elbette bu döngüyü kırmak, sağlıklı ve tatmin edici ilişkiler de yaşamak mümkün. Bunun için atılacak adımlar,
- Bağlanma örüntünüzü fark etmek
Bağlanma örüntüleri yeni ilişkisel deneyimlerle değişebilir. Eğer yakın ilişkilerdeki deneyimleriniz yukarıda bahsettiğimiz güvensiz bağlanma örüntülerine benziyorsa psikoterapi yardımı ile kendiniz ve başkalarıyla ilgili olumlu bir algınızın olabileceği, diğerlerini güvenli olarak tanımlayabildiğiniz güvenli bağlanma geliştirmeye çalışabilirsiniz.
- İlişki içerisinde tetikleyicileri belirlemek
Eğer yoğun duygusal tepkiler verdiğiniz durumlar yaşanıyorsa ve bu durumlar benzerlik gösteriyorsa bu olaylar geçmişte kapanmamış bir meselenin kalıntıları olabilir. Böyle durumları fark etmek ve tepki vermeden önce o sırada ne yaşandığına, ne düşündüğünüze, hissettiğinize odaklanmak ilişkideki önemli çatışmaları engelleyebilir. Aynı zamanda bunun geçmişteki bir duygu mu yoksa güncel olayla ilgili bir tepki mi olduğunu araştırmak da faydalı olacaktır.
- Partnerinizle açık bir iletişim kurmak
İlişkideki korkularınızı, ihtiyaçlarınızı açık bir şekilde ifade etmek sadece sorunu tanımlanmanızı değil aynı zamanda partnerinizin sizi daha iyi anlamasını sağlayabilir.
- Psikoterapi desteği almak
Her ilişkisel deneyimde benzer şekilde ilişkiyi sabote ettiğinizi düşünüyorsanız, kendinize dair farkındalığınız artmış olmasına rağmen pratikte bir değişiklik olmuyorsa, tüm bu süreç yıpratıcı, boğucu ve baş edilemez bir hal aldıysa psikoterapinin ilişkisel problemleri çözme, daha sağlıklı, sevgi dolu ilişkiler kurmanız konusunda etkili bir yöntem olduğunu da hatırlatalım.
Uzman Bilgisi
Psk. Çağla APAYDIN
Klinik Psikolog
- Üniversite : İstanbul Bilgi Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Psikoloji (Tam Burs)
- Uzmanlık : Bahçeşehir Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Klinik Psikoloji Tezli Yüksek Lisans Programı, Psikoterapistlerde Bağlanma ile Kendini Açma ve Zor Hasta Tanımları arasındaki İlişkide Duygu Düzenleme Stratejilerinin Aracı Rolü
Yazıları
Narsisizme Farklı Bir Bakış
Narkissos yüzyıllar sonra kendisinden bu kadar bahsedildiğini bilse çok mutlu olurdu. Bilmeyenler için özetleyecek olursam Yunan mitolojisindeki Narkissos çok yakışıklı ve kendini beğenmiş bir karakter. Herkesi kendine aşık eder, fakat o kimseyi sevemez. Echo ise çok konuşkan bir peri ama Zeus’un eşi Hera tarafından lanetlendiği için sadece karşısındakinin son kelimesini tekrarlar. Echo, bir gün ormanda …
Neden Geçmiş İlişkilerimizi Tekrarlarız?
Her birimiz zaman zaman kendimize romantik ilişkilerimizle ilgili neden hep böyle kişiler beni buluyor, ilişkilerimde neden benzer sorunlar yaşıyorum, hep böyle mi devam edecek gibi sorular sormuşuzdur. Aslında bizi huzursuz etse de, zorlasa da ilişkilerimizde benzer örüntüler tekrarlıyoruz.
Romantik İlişkilerde Sabotaj Nedir?
Bir süredir yeni biriyle görüşüyorsunuz. İletişiminiz harika, çok iyi vakit geçiriyorsunuz, cinsel anlamda da çok uyumlusunuz. Gittikçe daha çok vakit geçirmeye başlıyorsunuz. Fakat bu sırada içinizde rahatsız edici bir ses sürekli size “Zaten yakında terslik olacak ve her şey bozulacak” diyor, ilişkideki negatif taraflara odaklanıyor ve partnerinizden uzaklaşmaya başlıyorsunuz. Belki de partnerinizle görüşmelerinizi azaltıyor, duygu …
Online Terapi Nedir? Online Terapi Öncesi Bilinmesi Gerekenler
1980’lerden itibaren teknoloji ve internet kullanımının tüm dünyada yaygınlaşması bazı hayat pratiklerinin de değişmesine ve dönüşmesine neden oldu. Birçok hizmete internet üzerinden erişilmesi hem sadece yaşadığımız yerdeki imkanlarla sınırlı kalmamamızı hem de zaman kaybetmememizi sağladı.
Podcastler
Güncel Psikoloji Yayınlarımız
Depresyonun Gelişimi ve Pozitif Bakış Açısı Geliştirme Yolları
Erken yaşantılar kişide kendisi ve dünya ile ilgili bazı temel işlevsel olmayan inançların veya şemaların gelişmesine …
Bipolar Bozukluk Nedir?
Hayat bazen bir dağ yokuşunda yükselip alçalan bir yolculuğa dönüşebilir. Kimi günler enerjimiz zirvede, her şeyin …
Psikoloji Nedir?
Psikoloji kelimesi diğer adıyla ruh bilimi, Yunancada ‘psykhe’ ile ‘logos’ kelimelerinin bir araya getirilmesiyle …
Psikoz Nedir?
Psikoz kelimesi Yunanca psyche(ruh, zihin) ve osis(anormal veya hastalıklı) kelimelerinin birleşmesiyle türetilmiş bir …
Ekran Bağımlılığı
Her geçen gün daha fazla ebeveyn, çocuklarının tablet, telefon veya bilgisayar kullanımından dolayı endişelerini …
Maskeli Depresyon Nedir?
Maskeli depresyon, diğer adıyla gizli veya gülümseyen depresyon olarak da karşımıza çıkmaktadır. Maskeli depresyon, …
Oyun Bağımlılığı Nedir?
Son zamanlarda teknolojinin gelişmesi ve internetin yaygınlaşmasıyla birlikte bireylerde teknolojiye ilişkin bağımlılık …
Dil ve Konuşma Terapisi Nedir?
Dil ve konuşma terapisi, iletişim bozukluklarının önlenmesi, değerlendirilmesi, teşhisi ve müdahalesinde kullanılan …
Narsisizme Farklı Bir Bakış
Narkissos yüzyıllar sonra kendisinden bu kadar bahsedildiğini bilse çok mutlu olurdu. Bilmeyenler için özetleyecek …