Nasıl Terapist Seçilir?

Nasıl Terapist Seçilir?


Kendinizi rahatça ifade edebildiğiniz ve güvendiğiniz bir terapist bulabilmek çok önemli. Sonuçta bu kişiyle belki de bu zamana kadar en yakınlarınızla bile paylaşamadığınız duygu ve düşüncelerinizi paylaşacak ve beraberce sorunlarınıza çözüm arayacaksınız. Peki özellikle son zamanlarda psikoterapi bu kadar ulaşılabilir ve popülerken bu kadar seçenek arasında hangi terapisti seçeceksiniz? Psikoterapi size iyi mi gelecek yoksa yaralayıcı bir deneyim haline mi dönüşecek? Aslında  Seçeneklerinizi azaltmak ve iyi bir hizmete ulaşmak için terapist seçerken sormanız gereken bazı sorular var. Bunlardan ilki ve en önemlisi

“başvuracağım kişinin psikoterapi yapma yetkinliği ve yeterliliği var mı ?  sorusu Olmalıdır. Çünkü her psikolog ve psikiyatrist psikoterapi uygulayamaz. Bunun için başvuracağınız kişinin psikoloji lisansının yanında klinik psikoloji yüksek lisansının olup olmadığı ve eğer psikiyatristse uzun soluklu bir psikoterapi eğitimi alıp almadığı çok önemlidir. Eğer terapistlerin özgeçmişleri üzerinden bu bilgilere ulaşamıyorsanız rahatlıkla kendilerine bu soruları sorabilirsiniz.

İkinci önemli soru ise: “başvuracağım kişi hangi yaş grubuyla çalışıyor olmalı. Bir terapistin hem yetişkinlerle, hem çocuklarla, hem çiftlerle çalışması her biri için eğitim almadığı sürece mümkün değildir. Yetişkinler, çocuklar ve çiftlerle kullanılan yöntemler, teknikler birbirinden çok farklıdır ve farklı yetkinlikler gerektirir.

Son olarak başvuracağım kişi benim yaşadığım problemlerle çalışıyor mu? Sorusunu sormalısınız. Mesela her psikoterapist madde ve alkol bağımlılığı ile çalışmıyor olabilir.  Bunu önceden öğrenmek size vakit kazandıracaktır.

Diyelim ki bu kriterleri karşılayan bir psikoterapistle seanslara başladınız. Peki seanslar sırasında hangi işaretler size terapistinizin iyi olmadığını gösterir?

Terapistiniz sizi yeterince dinlemiyor, fakat yaşadığınız problemle ilgili genel geçer cümleler kuruyorsa,

sizi tercihleriniz, yaşam tarzınız, duygu ve davranışlarınız konusunda suçluyor ve yargılıyorsa, ne yapmanız gerektiğini söylüyorsa, size kendisi hakkında çok fazla bilgi veriyor ve arkadaş olmak istiyorsa,

son olarak sizi konuşmaya hazır hissetmediğiniz konularla ilgili konuşmaya zorluyorsa, yeni bir terapiste ihtiyacınız olduğunu net bir şekilde söyleyebiliriz. Terapi tam da yargılanmayacağınızı hissetmeniz gereken, dikkatle dinlenildiğiniz ve yönlendirmenin yapılmadığı, bilimsel bir tedavi yönteminin uygulandığı, tüm odağın sizde olduğu bir tedavi şeklidir. Bunlar terapinin en temel gereklilikleri ve eğer bunlar uygulanmıyorsa bu ilişki size zarar veren bir ilişkiye dönüşebilir. Hatta sınır ihlallerinin boyutlarına bağlı olarak bu durum sizde travmatik bir etki yaratabilir. Psikoterapistler olarak ilk öğrendiğimiz ve en önemli ilkelerden biri “zarar vermeme” ilkesidir. Bu ilkeye sadık kalabilmek öncelikle sınırları belirlenmiş ve profesyonel bir ilişki sayesinde mümkün olur ve bu hem danışan hem psikoterapistler için koruyucudur.

Son olarak eğer bir terapi sürecindeyseniz ve terapistiniz sizinle profesyonel terapist-danışan ilişkisi dışında bir ilişki kurmak istiyorsa, sizi bilgi almaya zorluyor ve bilgisini psikolojik bir baskı olarak kullanıyorsa, sizden reklam amaçlı taleplerde bulunuyorsa, gizlilik ilkesine uyulmuyorsa bu durumu türk psikologlar derneği etik kuruluna bildirebilirsiniz.

Uzman Bilgisi

Psk. Çağla APAYDIN
Klinik Psikolog
  • Üniversite : İstanbul Bilgi Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Psikoloji (0 ÖSYM Bursu- Onur Öğrencisi)
  • Uzmanlık : Bahçeşehir Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Klinik Psikoloji Tezli Yüksek Lisans Programı, Psikoterapistlerde Bağlanma ile Kendini Açma ve Zor Hasta Tanımları arasındaki İlişkide Duygu Düzenleme Stratejilerinin Aracı Rolü

Yazıları

Podcastler

Güncel Psikoloji Yayınlarımız

Yardıma ihtiyacınız var mı? Size ulaşalım.