Uzman Makaleleri

Kumar Bağımlılığı Ve Tedavisi

Kumar Bağımlılığı Ve Tedavisi

Kumar oynama bozukluğu kişinin bireysel, ailevi veya mesleki işlevselliğini bozacak şekilde kumar oynama davranışının kontrol edilememesi ile karakterize giden, kalıcı ve tekrar eden istenmeyen kumar davranışları olarak tanımlanmaktadır. Son yıllarda internetin artan kullanımıyla birlikte kumar oynama bozukluğunun, online kumar oynama davranışlarına bağlı olarak daha fazla artmış olduğu görülmektedir (Yeşilay, 2021).

Kumar, kısaca para veya başka kazançlar için şans oyunları oynama davranışıdır. Kumarda üç unsur söz konusudur:

  • Bahis: Oynamanın maliyeti olarak ortaya konan bahis miktarıdır.
  • Belirsizlik: Oyunun sonucu tahmin edilemez veya garanti edilemez.
  • Risk: Belirsiz bir sonuç alındığı için bahsin değeri risk altındadır.

Kumar bağımlılığına genellikle artan miktarlarda parayla bahis oynama, kumar oynama davranışının durdurulamaması, zihnin sürekli kumar oynama düşüncesi ile meşgul olması, kumar oynamanın yaşamdaki diğer ilgi alanlarından ve günlük faaliyetlerden daha öncelikli olması, olumsuz sonuçlar ortaya çıkmasına rağmen kumar oynamaya devam edilmesi veya artan kumar oynama motivasyonu eşlik etmektedir.
DSM-5 Tanı Ölçütleri Başvuru El Kitabı’nda kumar oynama bozukluğu şu şekilde tanımlanmaktadır:

  • Giderek daha fazla parayla kumar oynama
  • Yoksunluk belirtileri (huzursuzluk, sinirlilik)
  • Bırakmaya yönelik başarısız girişimler
  • Sürekli kumar üzerine düşünme
  • Sıkıntı yaşarken kumar oynama (çaresiz, suçlu, bunalmış, çökkün)
  • Kaybettiklerini kazanmak için oynama
  • Yalan söyleme
  • Sosyal ilişkiler, iş ya da eğitim hayatının olumsuz etkilenmesi
  • Kumar oynadığı için düştüğü parasal durumlardan kurtulmak için başkalarının parasal kaynak sağlamasına bel bağlama gibi davranışlar bulunmaktadır.

Risk faktörleri arasında ise erkek cinsiyet, genç yaşta kumar aktivitelerinin başlaması, yaşanılan bölge, düşük sosyoekonomik durum, psikiyatrik eş tanı, kumar, alkol ve madde bağımlılığı aile öyküsü, olumsuz çocukluk yaşantıları yer almaktadır. Kumar bağımlılığında intihar riski yüksektir. İntihar düşüncesi %17-80 iken en az bir intihar girişimi ise %4-23 aralığındadır.

Kumar bağımlılığı tedavisinde ayaktan tedavi süreci olduğu gibi şiddetli durumlarda yatarak tedavi de tercih edilebilir. Ayaktan tedavilerde; bireysel terapi grup terapisi, aile terapisi, aile grup terapisi, kendine yardım grupları ile farmakolojik tedavi ile birlikte gidilmektedir. Ayaktan tedavilerde yürütülen psikoterapi sürecinde davranışsal bağımlılıklar çalışılmakla birlikte, kişinin ve ailenin tedavi uyumu da çok önemlidir. Süreç düzenli bireysel görüşmeler ve grup terapileri ile sürdürülür. Tedavinin uzun süreli olması önerilir. Görüşme sıklığı hastalığın şiddetine göre belirlenir. Bağımlılığın biyolojik yönü, tedavi motivasyonu, kişinin bilişsel çarpıtmaları, relaps önleme ve yaşamı düzenleme, eşlik eden sorunlar ve kişilik özelliklerine yönelik müdahaleler gibi alanlar çalışılarak kumar bağımlılığı tedavisi yürütülmektedir (Ögel, Guliyev, Tekin, 2023).

Uzman Bilgisi

Psk. Eda AYDIN YILMAZ
Klinik Psikolog
  • Üniversite : İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Psikoloji Bölümü ( Yüksek Onur Derecesi)
  • Uzmanlık : İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Psikoloji Anabilim Dalı, Klinik Psikoloji Uzmanlığı

Yazıları

Güncel Psikoloji Yayınlarımız

Yardıma ihtiyacınız var mı? Size ulaşalım.

    Sizi Arayalım