Psikolojik Dayanıklılık: Zorluklarla Başa Çıkmanın Gücü
Psikolojik dayanıklılık dediğimizde genellikle ilk olarak akıllara, olumsuz olaylar geliyor ama yaşam boyunca kaygı, stres ve endişe hissetmemize sebep olan pek çok deneyim yaşansa da bunlar her zaman negatif yani, istemeyeceğimiz türden olay ya da durumlar olmuyor. Bazen de gerçekleşmesini dört gözle beklediğimiz halde, gerçekleştiği zamanda bizi çok zorlayabilen durumlar yaşanıyor. Dolayısıyla psikolojik zorlanmaya sadece üzgün ve hüzünlü hissetmek sebep olmuyor aynı zamanda kaygı, stres de kuvvetli olduğunda veya uzun süreli yaşandığında kişiyi psikolojik olarak zorlayabiliyor.
Bireyin psikolojik dayanıklılığı için en önemli gerekliliklerden biri, bilişsel esnekliğe sahip olabilmektir. Bu, olaylara farklı bir açıdan bakabilme ve belli bir düşünceye takılmadan daha geniş bir perspektifle var olan durumu görmeye çalışma ve alternatifleri düşünebilme becerisidir. Zihnimiz kaygıyla baş edebilmek için her şeyin belli bir şekilde olmasını; o güne kadar öğrendiği ve bildiği gibi olmasını bekliyor. Esneklik ise doğru düşündüğünden hep emin olan zihnimizin ‘acaba?’ sorusunu sorabilmesi ve duruma dair başka bir açıklama veya başka bir yolun mümkün olup olmadığını sorgulayabilme becerisidir.
Genellikle karşılaştığımız olayları olduğu gibi değil de kendi zihin filtremizden geçirerek görüyoruz; bizim olaya yüklediğimiz anlama göre de olayın üzerimizde yarattığı etki ve ortaya çıkardığı duygular, davranışlar değişiyor. Eğer düşünme şeklimiz katıysa, dünyayla ilişkimizde benimsediğimiz değişmez, kesin doğrularımız var ise bu durum psikolojik dayanıklılığımızı zayıflatarak hayatımızı zorlaştırabilmektedir.
Oysa ki zihnimizin esnek bir yapıya sahip olması uyum sağlayabilmemizi kolaylaştırıyor. Herkesin belli ihtiyaçları vardır ve bu ihtiyaçlar karşılanmadığında endişe, hayal kırıklığı, stres, incinme duygularını yaşamak ve iyi oluş halinin sarsılıyor olması normaldir. Ancak, hayatta karşılaştığımız bu zorluklarla nasıl baş ettiğimiz ve nasıl etkilendiğimiz, psikolojik dayanıklılığımız ile yakından ilişkilidir. Genellikle psikolojik olarak sağlamsak zorlayıcı yaşantılardan etkilenmememiz gerekiyor gibi düşünebiliyor fakat psikolojik olarak dayanıklı olmanın içerisinde yaşanan deneyimden etkilenmek de vardır. Yani psikolojik dayanıklılık; bir olaydan hiç etkilenmemek veya çok korkuyorken, üzülüyorken hiçbir şey yokmuş gibi hayata devam etmek anlamına gelmiyor.
Yaşam boyunca karşılaştığımız zorlu olaylar veya durumlar karşısında bazen elimizdeki kaynakların bu zorlanmaya yetemediği, dayanma gücümüzü aştığını hissettiğimiz zamanlar olabiliyor. Bu zorlanmaların şiddeti ve süresi kişiden kişiye değişebildiği gibi, aynı kişinin bile benzer olaylarla baş etme gücü farklılık gösterebiliyor. Psikolojik olarak zorlanmanın tek bir şekli olmadığı gibi bu durumlarla baş etmenin de tek bir şekli veya yolu yoktur. Bunu kabul etmekle birlikte, elbette zorlandığımız dönemlerde yeniden ayağa kalkabilmemizi nelerin kolaylaştıracağını ve psikolojik olarak nasıl daha sağlam olabileceğimizi de düşünmemiz gerekiyor. Bu noktada düşünme şeklimizi, davranışlarımızı, duygularımızı nasıl yönettiğimizi ve dünya ile kurduğumuz ilişkiyi tekrar gözden geçirmemiz önemlidir.
Psikolojik sağlamlılığı bir kişilik özelliği gibi değil de geliştirilebilecek bir özellikler bütünü olarak düşünmemiz gerekmektedir. Psikolojik dayanıklılığınız arttıkça, hayatın zorlukları karşısında kendi ihtiyaçlarınızı karşılayabilir hale gelirsiniz ve sonucunda daha fazla iyi oluş hali elde edersiniz. Psikolojik dayanıklılık bilinenin aksine bir sonuç değil, dinamik bir süreçtir ve gözden geçirilen, zamanla geliştirilebilen ve aktive edilebilen bir yapıya sahip olduğu için psikolojik dayanıklılığı arttırmak her zaman mümkündür.
KAYNAKLAR
- Rezilyans, Dr. Rick Hanson
- Psikolojik Sağlamlık, Prof. Dr. Ayşe Bilge Selçuk
Uzman Bilgisi
Psk. Tuğba İNCEKARA
Klinik Psikolog
- Üniversite : Haliç Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bölümü
- Uzmanlık : Haliç Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Klinik Psikoloji Bölümü (Tezli)
Yazıları
Psikolojik Dayanıklılık: Zorluklarla Başa Çıkmanın Gücü
Psikolojik dayanıklılık dediğimizde genellikle ilk olarak akıllara, olumsuz olaylar geliyor ama yaşam boyunca kaygı, stres ve endişe hissetmemize sebep olan pek çok deneyim yaşansa da bunlar her zaman negatif yani, istemeyeceğimiz türden olay ya da durumlar olmuyor. Bazen de gerçekleşmesini dört gözle beklediğimiz halde, gerçekleştiği zamanda bizi çok zorlayabilen durumlar yaşanıyor. Dolayısıyla psikolojik zorlanmaya sadece …
Kış Depresyonu
Kış depresyonu, mevsimsel duygulanım bozukluğu ya da mevsimsel depresyon olarak da bilinen; kişinin yaptığı aktivitelere ilgi ve isteğinin azaldığı, düşünce, duygu ve davranışlarının olumsuz yönde etkilendiği, özellikle sonbahar ve kış aylarında mevsimlerin değişmesiyle birlikte tetiklenen psikolojik bir hastalıktır.
Otizm Ve Asperger Sendromu
Otizm, erken çocukluk çağında belirtileri görülmeye başlayan bir nörogelişimsel bozukluktur. Son yıllarda yapılan çalışmalarda bu bozukluğun hem genetik hem de çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıktığından söz edilmektedir. Otizmin en önemli belirtileri arasında iletişim becerilerinin yetersiz olması, insanlarla ilişki kurma ve etkileşime girme konusunda isteksizlik/yetersizlik ve tekrarlayan davranışlar bulunmaktadır.
Çocukluk Çağı Mastürbasyonu
Mastürbasyon davranışı, çocukların gelişimi açısından son derece doğal ve sağlıklı bir süreçtir. Çocuklar, bedenlerini keşfetmeye başladıkları küçük yaşlardan itibaren zevk alacak şekilde kendi vücutlarına dokunmaya başlarlar. Bu davranış genellikle çocuklarda 3 ile 6 yaş arasında daha sık görülmektedir.
Çocuklarda Tuvalet Eğitimi
Tuvalet eğitimi, çocukların büyüme ve gelişim süreçlerinde son derece önemli bir basamaktır. Bu süreç, çocuklar kadar ebeveynler için de oldukça kritik ve zaman zaman kaygılı olabilmektedir. Genellikle çocukların 24 ayını doldurduklarında tuvalet eğitimine ilgi gösterdikleri düşünülmektedir ancak, bazı çocuklarda bu süre daha erken ya da daha geç olabilmektedir.
Güncel Psikoloji Yayınlarımız
Trikotillomani Nedir?
Trikotillomani halk dilinde saç koparma hastalığı olarak bilinmektedir ve tanı kitaplarında obsesif kompulsif bozuklukları …
Psikoz Nedir?
Psikoz kelimesi Yunanca psyche(ruh, zihin) ve osis(anormal veya hastalıklı) kelimelerinin birleşmesiyle türetilmiş bir …
Şizotipal Kişilik Bozukluğu
Şizotipal kişilik bozukluğu tipik, karakteristik bir bozukluk mudur yoksa arada kalmış bir ifade midir?
Evlilikte Sağlıklı Tartışma
Evlilikte Sorun Çözme Yolları – Sağlıklı Tartışma Nasıl Olmalıdır? Evlilik iki farklı bireyin kişilik özelliklerinin, …
Duygusal İhmal’in Duygusu: Boşluk
Çocukluk döneminde bireylerin maruz kaldığı travmalar, kişilerin yaşamında derin izler bırakabilmektedir. Yaşanan …
Empati: Başkalarını Anlama Ve Empatik Bağlantı Kurma Sanatı
Empati kavramından Türk Dil Kurumu’nun web sitesinde duygudaşlık olarak kısaca bahsedilmektedir, psikolojiyle ilgili …
Maskeli Depresyon Nedir?
Maskeli depresyon, diğer adıyla gizli veya gülümseyen depresyon olarak da karşımıza çıkmaktadır. Maskeli depresyon, …
Kumar Bağımlılığı Ve Tedavisi
Kumar oynama bozukluğu kişinin bireysel, ailevi veya mesleki işlevselliğini bozacak şekilde kumar oynama davranışının …
Depresyon Nedir ve Depresyon Yaşayan Kişiyi Anlamak
Depresyon; bireylerin kendini mutsuz, karamsar, değersiz, suçlu ve umutsuz hissettiği psikiyatrik bir bozukluktur. Beraberinde …