Uzman Makaleleri

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)

Psikoterapi; bireylerin, bilişsel, duygusal ve davranışlar sorunlarının, bu konuda eğitim almış bir profesyonel eşliğinde sözel görüşmeler yoluyla çözümünü ve bireylerin ruh sağlıklarının korunmasını ve geliştirilmesini amaçlayan tekniklerin genel adıdır. Psikiyatri tarihi boyunca çeşitli dönemlerde o dönemin şartlarına göre şekillenmiş değişik psikoterapi türleri geliştirilmiştir. Bütüncül, dinamik, , bilişsel davranışçı, varoluşçu, Geştalt ve kişilerarası psikoterapi, psikoterapi türlerinin başlıcalarıdır.

Bilişsel davranışçı psikoterapi, dayandığı temel itibariyle diğer psikoterapilerden farklılaşır. Bilişsel davranışçı terapi, olayları algılama ve yorumlama biçimimizin, duygusal ve davranışsal tepkilerimizi değiştirdiği temel varsayımı üzerine şekillenmiştir. Yunan filozof Epiktetus, ‘’İnsana rahatsızlık veren şey olaylar değil, olayları algılayış biçimidir.’’ diyerek bilişsel davranışçı kuramın bir nevi temel özetini yapmıştır. Tarih boyunca dile getirilen bu düşünce 20. YY’ da çağdaş psikiyatrist ve psikologlar tarafından yeniden yorumlanmış, kavramsallaştırılmış ve günümüz psikiyatrisinde kullanılan güncel bir psikoterapi biçimi haline gelmiştir.

Bilişsel davranışçı psikoterapide, hastaların sadece güncel sorunları çözülmeye çalışılmaz, terapide öğretilen becerilerle, hastalar, bütün bir yaşamları boyunca ruhsal çıkmazlarına karşı kullanabilecekleri yöntemler edinirler. Bilişsel Davranışçı Terapi kısa adıyla BDT, özellikle yaygın anksiyete bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, panik bozukluk, depresyon, fobiler başta olmak üzere bir çok psikiyatrik hastalığın tedavisinde hastalara çok büyük faydalar sağlamaktadır. Yapılan çalışmalarda, aynı psikiyatrik hastalığa verilen ilaç tedavileriyle karşılaştırıldığında BDT’nin, hastalara en az ilaç tedavisi kadar faydalı olduğu kanıtlanmıştır, hatta ilaç kullanılmasının sakıncalı olabileceği gebelik, kronik sistemik hastalıklar gibi durumlarda ya da hastanın ilaç kullanmayı tercih etmediği durumlarda BDT en iyi seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır. İlaç tedavileriyle hastaların şikayetleri geriledikten sonra zaman içinde hastalığın tekrarlama olasılığı olabilirken, BDT ile sorunun temel kaynağına inildiğinden ve hastaya sorunu çözebilme becerisi öğretildiğinden terapi sonlandırıldıktan sonra bile uzun vadede hastalığın tekrarlama ihtimali en aza inmektedir.

Uzman Bilgisi

Dr. Mustafa TATLI
Psikiyatrist
  • Üniversite : Marmara Üniversitesi, Tıp Fakültesi (İngilizce)
  • Uzmanlık : Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Yazıları

Güncel Psikoloji Yayınlarımız

Yardıma ihtiyacınız var mı? Size ulaşalım.