Tek Başına Yaşamak, Yalnızlık Mıdır? Yalnızlık

Tek Başına Yaşamak, Yalnızlık Mıdır Yalnızlık

Tek Başına Yaşamak, Yalnızlık Mıdır? Yalnızlık

Yalnızlık, yalnız olma durumu ve kimsesizlik kavramlarıyla karşılık bulmaktadır. Kişilerin var olan ilişkileri ile arzuladığı sosyal ilişkileri arasındaki farklılık sonucu yaşanılan, hoş olmayan bir duygu durumudur.

Yalnızlığın hissettirdiği duyguların kişilerde ortaya çıkmasının birçok sebebi olabilmektedir. Yakınlarını kaybeden kişiler kendilerini yalnız hissedebilmektedir. Sosyal iletişimde bulunmamak veya bulunamamak kişilerde kimsesizlik ve yalnızlık hissi doğurabilmektedir. Duygusal ilişkilerde yaşanan tatminsizlik ve ilişkilerde kendini değersiz hissetme kişilerin kendilerini yalnız hissetmesine sebep olabilmektedir. Kişilerin ailesi ile kurduğu ilişkilerin arzulanan şekilde olmaması, aile tarafından anlaşılamamak, sevilmemek, saygı duyulmamak, kişilerin ilişkide bulundukları sosyal çevre içerisinde farklı sebepler yüzünden yaşadıkları baskılar, kişilerin sosyal çevre tarafından dışlanması, çalışma hayatında yaşanan eşitsizlikler ve iletişim problemleri kişilerde yalnızlık hissini oluşturabilecek faktörler olabilmektedir. Ekonomik problemler kişilerin yalnızlık hissini yaşamasına sebep olabilmektedir.

Tek Başına Olmak

Tek başına olmak kavramı genel olarak yalnızlık gibi hoş olmayan duygu durumlarını tanımlamak yerine kendi kendine olma halini tanımlamak için kullanılmaktadır. Tek başına olmak kişinin kendi iç dünyasını keşfetmesini sağlayan bir yaşantı biçimidir. Tek başına olmak, yalnızlığın yarattığı acı verici duygular ile yaşam sürdürmenin aksine kişilerin daha olumlu duygular ile yaşam sürdürmesine imkan tanımaktadır.

Tek başına olmak kişilerin bağımsız bir hayat sürmesini sağlamaya yardımcı olabilmektedir ve bu bağımsızlık kişilere kendi ilgi alanlarını, istek ve ihtiyaçlarını keşfetmesi konusunda ışık tutmaktadır. Bazı kişiler tek başına kalarak hayatı ve kendi varlıklarını anlamak istemekte ve buna ihtiyaç duymaktadırlar. Kendini anlayan ve varlığını yaşam içerisinde anlamlandıran bu kişiler kendi potansiyellerinin farkında olarak yaşayabilmektedirler.

Tek başına olmak kişilerin kendilerine olan güvenini arttırabilmektedir. Bu sayede, kişiler yaşantılarını istedikleri şekilde düzenleyebilmektedirler ve hayatlarını arzu ettikleri yöne doğru değiştirmek konusunda kendilerini özgür hissedebilmektedirler. Kişilerin özgürleşme sürecinde yaratıcılıkları artabilmekte ve kişiler tek başına olarak kendi gelişimleri için ihtiyaç duydukları zamanı yaratabilmekte ve ilgi duydukları aktivitelerle zaman geçirme olanağı bulabilmektedirler.

Tek Başına Yaşamak, Yalnızlık Mıdır?

Sosyal bir varlık olan insanın özgür bir tercih olarak tek başına olmayı veya sosyal iletişim kurmamayı seçmesi mümkün olabilmektedir. Kişiler tek başına yaşarken yalnızlığın acı verici duygularıyla sürekli mücadele halinde ise ve bu tek başına olma durumunun olumlu yönlerini keşfetmesine engel oluyorsa yalnızlık ve tek başına yaşamak hissettirdiği duygular açısından örtüşebilmektedir. Yalnız olmak istemeyip çeşitli sebeplerle yalnız kalmış olan, sosyal ilişkilerini hayal ettiği şekilde kuramadığını düşünen, bir aile kurmak istese de aile kuramadığı için tek başına yaşamak mecburiyetinde kalan kişiler bulunmaktadır. Tek başına yaşamak özgür bir yolda yapılmış bir tercih değilse, sosyal ilişkiler kurma biçiminde yaşanan bazı eksiklikler sonucunda ortaya çıkıyorsa tek başına yaşamak yalnızlığa ait olumsuz duyguların hissedilmesine neden olabilmektedir.

Tek başına yaşamanın bir seçim olduğu durumlarda yalnızlıktan kaynaklanan acı verici duygusal durumların daha az ortaya çıktığı düşünülmektedir. Tek başına yaşamanın kendine ait zorlukları olsa da, tek başına yaşamayı isteyen kişilerin acı verici olumsuz duyguları, olumlu yöne çekebildikleri görülmektedir.

Tek başına olmak, kişilerin kendi yaşam amaçlarını bulmasına, kendi yetenek ve potansiyellerini keşfetmesine, kendini tanıyarak bağımsızlaşma yolculuğunda kendine güvenmesine imkan sağlayabilecek bir yaşam biçimidir. Yalnızlığın bir yaşam biçimi olarak ele alındığı varoluşçu kuramda, tek başına olmanın hayatın gerçekliği, yalnızlığın da yaşamın amacı olduğu savunulmaktadır. Kişiler kendi düşünce yapılarını anlayarak, hayata bakış açılarını keşfederek, hissettikleri duyguları tanıyarak tek başına yaşamaktan keyif alıp almadığına karar verebileceklerdir. Tek başına olmanın kendisi için ne anlam ifade ettiğini anlamak, yalnızlığın yarattığı olumsuz duyguların ne zaman, nasıl hissedildiğini fark etmek kişilere kendi hayatlarına uygun, hayal ettikleri bir yol çizmesine yardımcı olacaktır.

Belirli sebeplerle yalnız kalan kişiler olduğu gibi tek başına yaşamaya ihtiyaç duyan ancak sosyal çevresi tarafından bu ihtiyacı yüzünden baskılara maruz kalan kişiler de bulunmaktadır. Kişiler, tek başına yaşamak konusunda eleştiri almamak, sosyal çevresi tarafından dışlanmamak veya tek başına yaşamayı seçmesi sebebiyle alay konusu olmamak adına kendilerini belirli ilişkileri yürütmek zorunda hissedebilmektedirler. Bazı kişiler tek başına yaşamayı tercih ederken bazı kişiler zaman zaman tek başına kalmayı, tek başına hoşlandığı aktiviteleri yapmayı, tek başına seyahat etmeyi arzulamakta ve bunlara ihtiyaç duymaktadırlar. Bu kişiler, bu istekleri sebebiyle sosyal baskılara maruz kalmadıkları müddetçe kendilerini tek başına olma yolculuğunda yalnız hissetmeyecektirler.

Kaynakça

  • Al, N. (2019). Üniversite birinci sınıf öğrencilerinin tek başına olma, yalnızlık ve utangaçlık durumları arasındaki ilişki. (Yayınlanmamış yüksek lisans tezi). KKTC Yakın Doğu Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Ana Bilim Dalı, Lefkoşa.
  • Danış, M. Z., Yıldız, R., Tekin H. E., Alkan, P. (2017). Sosyal hizmet öğrencilerinin yalnızlık düzeyleri ve bunu etkileyen faktörler: Sakarya örneği. Yalova Sosyal Bilimler Dergisi, 8(14), 9-22.

Güncel Psikoloji Yayınlarımız

Yardıma ihtiyacınız var mı? Size ulaşalım.