Paranoid Şizofreni Nedir?

Paranoid Şizofreni Nedir? - Madalyon Psikiyatri Merkezi

Paranoid Şizofreni Nedir?

Paranoid şizofreni toplumda tam olarak anlaşılamadığı için korku duyulan hastalıklardan bir tanesidir. Tedavi edilmediğinde tehlikeli boyutlara ulaşabileceği gibi bu hastalığı taşıyan kişiler tedavi olduğunda dünyanın en uysal insanları olabilirler. 

Şizofreni, kişinin dış dünyayı farklı bir şekilde algılamasına yol açan psikolojik bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlığa yakalanan kişiler, birbirinden farklı şekillerde belirtiler gösterebilir. Kimisi sadece sesler duyabilirken kimisi olmayan şeyler gördüğünü iddia edebilir. Bazıları ise olmayan anıları gerçek gibi hatırlayabilir. 

Paranoid şizofreni, şizofreni alt türlerinden sadece bir tanesidir.  Ortaya çıkmasında çevresel, genetik ve sosyal sorunlar etkilidir. Bu hastalık, sanrılar ve halisünasyonlar görmeye ve bireyin gerçeklikten uzaklaşmasına yol açan ciddi sonuçlara sahiptir. Yaşanan algısal bozukluklar kişinin ruh halini de olumsuz etkiler. 

Paranoid şizofreni hastalığı bulunan kişiler, depresif ruh halinde olabilirler. Sürekli bir kaygı durumu yaşayabilirler. Kötü şeyler olacağından endişelenebilirler. Hastalığın belirtileri, yer yer kaygı bozukluğuna benzeyebilir. Gerçeklik algıları bozuk olduğu için bulundukları ortamı olduğundan farklı bir şekilde görebilirler. Evin içindeyken kendilerini bir ormanda ya da yangının göbeğinde gibi hissedebilirler. 

Paranoid Şizofreninin Belirtileri

Paranoid şizofrenler, türlü şekillerde belirtiler gösterebilirler. Bazıları yalan da söylese en başta anlamayabilirsiniz. Sizi çok iyi tanımadığınız bir kişi hakkında yanlış düşüncelere sevk edebilirler. Kendileri bunu söyledikleri şeyin doğruluğuna inandıkları için yaparlar. Gerçekle yanlışı ayırt etme yetileri kaybolmuştur. Genel manada paranoid şizofreni belirtileri arasında şunlar yer alır: 

  • Komplo teorileri üretme,
  • Sürekli tedirginlik ve kaygı hali, 
  • Gerçeğe aykırı konuların gerçekleşme ihtimaline inanma (uzaylıların kendisini kaçıracağını düşünme vb.), 
  • Aşırı şüphecilik, 
  • Başkalarının sözlerine aşırı güvenme hali, 
  • Depresif ya da saldırgan davranışlarda bulunma, 
  • Konuşma bozuklukları, 
  • Kişilik değişimi, 
  • Etrafında olan bitene karşı duyarsızlık,
  • Uyku bozuklukları,
  • Odaklanma eksikliği vb. 

Paranoid şizofreni, tedavi edilmediğinde tehlikeli boyutlara ulaşabilen bir rahatsızlıktır. Diğer taraftan doktor kontrolünde olan ve ilaçlarını düzenli kullanan hastalar, hayatlarına normal şekilde devam edebilirler. Paranoid şizofrenler,  diğer şizofren sınıfında yer alan hastalara göre tedaviye en iyi cevap veren gruplardan biridir. 

Sanrılar ve Halüsinasyonlar

Paranoid şizofrenide sanrılar ve halisünasyonlar da sıklıkla görülür. Kişinin gerçeklik algısı büyük oranda bozulduğu için gerçekte var olmayan sesler duyabilir. Aslında olmayan varlıklar ve cisimler görebilir. Bulunduğu ortamı olduğundan daha büyük daha küçük ya da şekil açısından farklı algılayabilir. 

Sanrılar, kişinin olduğunu zannettiği şeylere inanmasıdır. Gerçekte hiç olmayan anılar hatırlamak ya da bir kişinin aslında hiç söylemediği şeyleri söylediğini zannetmek sanrılara örnekler arasındadır. Halisünasyonlar ise gerçekte var olmayan kokuların, seslerin, görüntülerin algılanmasıdır. Kişi, kendini bir savaş meydanında topların ve tüfeklerin arasındaymış gibi algılayabilir. Hiç var olmayan kokular duyabilir. Hayali arkadaşlar edinebilir. 

Sanrılar ve halisünasyonlar, paranoid şizofreniyi işaret eden en belirgin göstergelerdir. Kişi, sürekli kötü bir şeyler olacağından korkar. Yakınlarının ya da kendisinin zarar göreceği endişesini taşır. Bu duruma yol açan şey, gerçek bir travma olabilir. Zor bir durum sonrasında kişi bununla başa çıkabilmek için kendine yeni gerçekler yaratabilir. Bunun dışında genetik yatkınlıklar ve çeşitli hastalıklar, paranoid şizofreniyi tetikleyebilir. 

Aşırı Şüphecilik ve Paranoya

Paranoid karakter özellikleri sergileyen kişiler, aşırı şüpheci davranabilirler. Kendilerine hiç zararı olmayan kişileri, hatta bazen hiç tanımadıkları insanları düşman olarak görebilirler. Herkesten kötülük göreceklerini düşünerek mantıksız tavırlar içine girebilirler. Bu durum kontrol altına alınmazsa saldırganlaşabilirler. Kendine zarar vereceğine inandıkları insanları ve hayvanları öldürmeye çalışabilirler. 

Aşırı şüphecilik ve endişe beraberinde paranoyayı tetikleyebilir. Endişeyle ve korkuyla birlikte ortaya çıkan mantıksız kuruntular üretme hali paranoyadır. Paranoid şizofreniden muzdarip olan kişiler, söyledikleri şeylerin gerçekliğine inanırlar. Sizi de buna inandırmak için çeşitli gerekçeler uydururlar. Bunlar ne kadar mantıksız olursa olsun onların kendi zihinlerinde hepsinin bir mantığı vardır. 

Sosyal İzolasyon

Paranoid şizofrenler, şüpheci bir tavır içinde ve depresyona meyilli oldukları için kendilerini toplumdan soyutlayabilirler. Sosyal izolasyon, onlar için kendilerini güvende hissetmenin bir yolu olabilir. Yalnız başlarına kalmak, sanrılarını daha da kuvvetlendirir. Bu rahatsızlıktan muzdarip olan kişilerin gerekli psikiyatrik yardımı aldığından emin olmak önemlidir. Aile üyelerine bu noktada büyük bir sorumluluk düşer. 

Kimseye güvenmeme, mantıksız gerekçeler üretme halinde olan yakınlarınızın gerekli psikolojik desteği aldığından emin olmalısınız. Bunu sadece onların ruh sağlığını düzeltmek için değil, topluma karşı herhangi bir saldırgan tavır içinde olmamaları için de yapmalısınız. Gerçeklik algısı bozuk olan bir kişinin, mantıklı hareket etmesi gittikçe zorlaşır. Paranoid şizofreni ilerlerse sanrılar doğrultusunda kişinin sergileyeceği agresiflik de artabilir. 

Paranoid Şizofreni ile Diğer Şizofreni Türlerinin Farkları

Paranoid şizofreni, şizofreninin alt tipleri arasındadır. Diğer şizofreni türleri arasında: deorganize, katatonik, rezidüel, farklılaşmamış tip şizofreni gibi çeşitli hastalıklar yer alır. Paranoid şizofreni kendini sanrılarla ve işitsel varsanılarla ortaya koyar. Diğer şizofreni türleriyle kıyaslandığında genç yaşlarda ortaya çıkar. Davranışlarda gerileme daha az görülür. Kişi yetilerini pek fazla kaybetmediği için tedavisi daha kolaydır. 

Paranoid şizofreni teşhisi konmuş hastalar, duygusal ve ruhsal becerilerini genellikle kaybetmezler. Deorganize şizofrenide duygusal, ruhsal, sosyal becerilerde büyük oranda gerileme söz konusudur. Paranoid şizofrenler, bilişsel becerilerini kullanmaya devam ettikleri için belirtilerini diğer şizofreni türlerine göre daha çok saklayabilirler. 

Katatonik şizofrenide ise motor becerilerde belirgin bir bozulma söz konusudur. Bu hastalığı taşıyan kişiler, hareketsizlik ya da aşırı hareketlilik içinde olabilirler. Acayip davranışlar sergilerler. Karşısındaki kişinin sözlerini ya da davranışlarını tekrarlama eğiliminde olurlar. Kendilerine bir pozisyon gösterildiğinde saatlerce o pozisyonda hareketsiz şekilde durabilirler. 

Rezidüel şizofreni, kişinin şizofreni epizodu geçirmesine rağmen aktif bir sanrı ya da varsanı hali yaşamamasıdır. Deorganize konuşma ya da davranma durumu yoktur. Bu hastalar remisyon (hastalığı taşıdığına dair herhangi bir belirti göstermeme yani hastalığın aktif olmadığı zaman) dönemine girebilir. Sadece hafif belirtiler gösterebilirler. 

Farklılaşmamış tip şizofrenide kişi hastalığa dair belirtiler gösterir. Gösterdiği belirtiler, paranoid, rezidüel ya da katatonik gibi herhangi bir sınıfa ait ayrım yapmak için yetersizdir. Bu sınıfta yer alan kişilerin sahip olduğu hastalığa farklılaşmamış tip şizofreni adı verilir. 

Paranoid Şizofreninin Nedenleri

Paranoid şizofreni nedenleri arasında çok sayıda faktör yer alabilir. Kişinin sağlıksız bir ortamda büyümesi ve sürekli kendini savunmak zorunda kalması onda neticede şüphecilik davranışının ortaya çıkmasına yol açabilir. Paranoid şizofreniye yol açabilecek diğer nedenler arasında şunlar yer alır: 

  • Genetik faktörler (ailede daha önce ruhsal rahatsızlık geçmişi bulunması),
  • Çevresel faktörler (kişinin güvensiz bir ortamda bulunması ve sürekli kaygı duyması),
  • Beyin kimyasındaki bozukluklar (algısal bozulmalar ve dış dünyayı diğer insanlardan farklı şekilde algılama hali),
  • Çeşitli rahatsızlıkların bir sonucu olarak kişinin gerçeklik algısının bozulması vb. 

Yukarıdaki nedenler, şizofreniye yol açabilecek temel faktörler arasında yer alır. Bunun dışında kişinin paranoid şizofreni belirtileri geliştirmesinde rol oynayabilecek çeşitli nedenler bulunabilir. Paranoid şizofreninin kesin bir nedenini söylemek de mümkün değildir. 

Ailesinde daha önce bu hastalığa yakalanmış kişilerin risk altında olduğunu söylemek yanlış olmaz. Beyin kimyasına iyi gelen yiyecekler tüketmek, sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmek, güçlü bir sosyal çevre oluşturmak, ruhsal rahatsızlıkların önüne geçmede etkili olabilir. 

Genetik Faktörler

Hastalıklarda genetik faktörler, en etkili sebepler arasında yer alır. Daha önce ailesinden herhangi bir bireye paranoid şizofreni teşhisi konulmuş kişiler, bu hastalık için daha fazla risk altında olabilir. Genetik yatkınlık büyük bir etkendir. Diğer taraftan ailesinde bu hastalıktan muzdarip kişiler olması, herkesin mutlaka aynı hastalığa yakalanacağı anlamına gelmez. 

Riskleri bilerek ruh sağlığınızı korumanız, kendinize iyi gelen arkadaşlıklar kurmanız, güvenli bir alanda yaşamanız hastalık risklerini azaltabilir. Mümkün olduğu kadar sosyalleşmeye çalışmanız da olası komplo teorileri üretmekten sizi uzaklaştırır. Aşırı düşünme eyleminden uzaklaşmanıza yardım eder. Zihninizin sürekli düşünme eyleminden uzak kalmasına katkı sağlar. 

Çevresel Etkiler

Yaşadığınız yer, sıklıkla sokak çatışmalarının olduğu, kavganın gürültünün eksik olmadığı bir bölgeyse kaygılı olmanız normaldir. Bazen bu olumsuz durumlar, sizi olduğundan daha fazla etkileyebilir. Bu da algınız üzerinde olumsuz bir etkiye sebep olabilir. Madde bağımlılığı, kötü çevre koşullarından dolayı yaşanan olumsuz ruh halleri; şizofreni oluşumunu tetikleyebilir. Doğum travmaları da paranoid şizofreniye yol açabilen çevresel faktörler arasında yer alır. Zorbalık, aile içi şiddet gibi durumlar zaman içinde kişinin kendiyle ilgili edindiği benlik algısını etkiler. Düşünceler ve kaygılar, zaman içinde paranoid bir hal alarak kişinin çeşitli şizofreni atakları geçirmesine yol açabilir. 

Beyin Kimyasındaki Bozukluklar

Şizofreni beynin karar mekanizmasını doğrudan etkileyen bir hastalıktır. Beynin hem karar hem de enerji mekanizmasında bozulmalar meydana gelir. Hayal ile gerçek ayırt edilemez bir hale gelmeye başlar. Doğru ve yanlış kavramı iç içe geçer. Kişinin muhakeme yeteneği zarar görür. Bu rahatsızlığa sahip olan kişilerin bazıları para kazanamaz, çocuk sahibi olamaz, evlenemez hatta sosyalleşemezler. Beyinde meydana gelen değişimler, kişilerin tamamen farklı bir algı dünyasına sahip olmasına yol açar. Aşırı alınganlık, söylenenleri farklı şekilde algılama, hariçten sesler duyma gibi belirtiler gösterirler. 

Tanı ve Tedavi Yöntemleri

Paranoid şizofreni, öncelikle çeşitli tanı yöntemleriyle doğrulanmalıdır. Kişide bu rahatsızlığın olduğu anlaşılırsa semptomlara bağlı olarak uygun ilaçla beynin düşünme merkezinin doğru şekilde çalışması sağlanabilir. Hastalığın tanısı için kişinin bir uzmanla görüşmesi sağlanmalıdır. Neticede beyin görüntülemeleri ve biyokimya tahlilleri yapılarak kişinin paranoid şizofreni hastası olup olmadığı anlaşılabilir. Doğrudan uygulanabilecek bir paranoid şizofreni testi yoktur. 

Şizofreni için ipucu veren durumlar, genel olarak kişinin davranışları ve sözleridir. Bu rahatsızlıktan muzdarip olan kişiler, tutarsız konuşsalar bile kendi içlerinde verdikleri ifadenin çok mantıklı olduğunu düşünürler. Tedavi sürecinde onlarla rekabet halinde olmamak gerekir. Aile bireylerinin hastaya karşı anlayışlı bir yaklaşım içinde olması tavsiye edilir. Hastayı, onun fikirlerine zıtlık yaratmadan ama söylediği mantıksız ifadeleri de onaylamadan dinlemeniz gerekir. Ailenin anlayışlı davranışına ilaveten tedavi planına uyulması da son derece elzemdir. Paranoid şizofreni tedavisi için hem ilaç takviyesi hem de terapi en etkili çözüm yoludur. 

Psikoterapi

Paranoid şizofreniyi kontrol altında tutmanın tek ve en etkili yolu, hastaya uygun ilacı vermektir. Beyin kimyasallarını düzenleyen bu ilaç sayesinde kişi, kaygılarından uzaklaşır. Şizofren teşhisi konmuş bir kişi, düzenli ilaç kullanımı sayesinde normal hayatını sürdürebilir. Bu aşamada ona psikoterapi desteği de sağlamak, kaygılı olduğu konuları anlamayı kolaylaştırır. Yaşadığı depresif süreci daha kolay atlatmasına yardım edebilir. 

İlaç Tedavisi

Bazı psikolojik rahatsızlıklar sadece terapiyle çözülebilirken bazıları kesinlikle ilaç kullanmayı gerektirir. Şizofreni de onlardan bir tanesidir. Paranoid şizofreni teşhisi konmuş bir hasta, ilaçlarını düzenli ve ömür boyu kullanmalıdır. Kendini iyi hissettiği için ilaçlarını bırakan bir şizofren, aradan kısa bir zaman geçtikten sonra tekrar aynı zorlukları yaşamaya başlar. Hastalık belirtileri geri gelir. Bunun yaşanmaması için ilaç tedavisinin hem uzman hem de aile bireyleri tarafından sıkı şekilde takip edilmesi gerekir. 

Rehabilitasyon

Kişinin alkol ya da uyuşturucu bağımlılığı gibi hastalığı tetikleyen bir durumu varsa kesinlikle rehabilitasyon desteği de alması gerekir. Bu sayede hem ilaçlarını doğru şekilde alarak hem de kendine zarar veren maddelerden uzak durarak iyileşme süreci hızlanabilir. Rehabilitasyon sürecinde kişinin kaybettiği sağlıklı düşünme yetisinin yeniden kazandırılması amaçlanır. Zararlı maddeden tamamen arınması sağlanarak normal yaşam düzenine dönmesi konusunda gereken destek verilir. Bu süreçte kişiye destekleyici ilaçlar verilerek psikoterapi yardımı da sağlanır. Rehabilitasyon sürecindeki kişiler, grup terapileri sayesinde kendisine benzer şeyleri yaşayan kişilerle ortak paylaşımlarda bulunabilirler. 

Paranoid Şizofreni ile Yaşamak

Paranoid şizofreni teşhisi almış ve ilaç kullanan biriyseniz bu hastalıkla yaşayan birçok kişi olduğunu unutmamalısınız. İlaçlarınızı düzgün şekilde kullanıp doktor kontrollerinizi ihmal etmediğinizde yaşadığınız sıkıntıların azalmaya başladığını fark edebilirsiniz. 

Eşim paranoid şizofreni ne yapmalıyım? 

Bunu ilk öğrendiğinizde paniğe kapılmış olabilirsiniz. Eşinize ya da ailenizden birine paranoid şizofreni teşhisi konulduysa ona bu dönemde anlayışla yaklaşmanız önemlidir. İlaçlarını ve doktor kontrollerini takip ederek onu doğru tedaviyi alması noktasında yönlendirmeniz gerekir. Düzenli ilaç tedavisiyle hasta yavaş yavaş daha dingin bir ruh haline kavuşabilir. Bir süre sonra düşünme şeklinin ve davranışlarının normale dönmeye başladığını görebilirsiniz. 

Sizin için söyledikleri ve yaptıkları ne kadar mantıksız olsa da onunla tartışmamalısınız. Onun düşüncelerinin saçma olduğunu söylememelisiniz. Onunla zıtlaşırsanız bu onun sinirlenmesine neden olur. Onu ilaç tedavisi dışında hiçbir yolla yanlış düşündüğüne ve hasta olduğuna ikna edemezsiniz. Hatta ilaç kullanarak normal hayatına döndüğü zaman diliminde bile önceki düşünceleri hakkında konuşmamalısınız. 

Günlük Yaşamda Paranoid Şizofreniyle Baş Etme Yöntemleri

Şizofreniyle günlük yaşamda baş etme yöntemleri arasında ilaçları düzenli kullanmak en başta yer alır. Hastalıktan muzdarip olan kişiye gerekli desteği sağladığınızdan emin olmalısınız.  Paranoid şizofreni, sadece aile üyeleri ve kişinin çevresi için zor bir durum değildir. O hastalığı bizzat yaşayan kişi için de oldukça zorlayıcıdır. Paranoid şizofreniyle mücadele etme yöntemlerinden bir tanesi, hastayla zıtlık yaşamamak ve onunla çelişkiye düşmemektir. Onunla zıtlaşmanız, hastanın sizden uzaklaşmasına yol açabilir. Ona iyi gelecek sosyal aktivitelere birlikte katılabilirsiniz. Hastalığın alevli olduğu dönemde yalnız kalmamasına özen gösterebilirsiniz. 

Destek Gruplarının Önemi

Destek grupları, kişilerin psikolojik olarak benzer deneyimler yaşamış diğer kişilerle bir araya gelmesini sağlar. Bu durum, hastaların yalnız olmadığını anlamasına yardım eder. Destek gruplarında paylaşımcı olmalarını kolaylaştırabilir. En başta katılımcılar konuşmak için pek fazla istekli olmayabilirler. İlerleyen süreçte konuşan diğer katılımcıları izledikçe konuşmak eskisi kadar zor olmaz. Kendileriyle benzer deneyimleri yaşayan kişiler, bu gruplar içinden arkadaşlar edinebilirler. Birbirlerine ilaçlarını kullanma, sosyalleşme gibi konularda destek olabilirler. 

Paranoid Şizofreni ile İlgili Yanlış Anlaşılmalar

Paranoid şizofreni, toplum içinde çok korkunç bir hastalık gibi anlaşılabilir. Tehlikeli olduğu doğrudur. Bunun yanında hastalık teşhisi alan kişiler, canavar gibi görülmemelidir. İlaçlarını kullandıkları takdirde günlük hayatlarına son derece normal bir şekilde devam edebilirler. Düzenli ilaç kullanımı belirtileri kontrol altında tuttuğu ve hasta atak geçirmediği için bunu dışarıdan anlamanız mümkün bile olmayabilir. Paranoid şizofreni kesin olarak tedavi edilemeyen ama ilaç yardımıyla kontrol edilmesi mümkün olan bir hastalıktır. 

Paranoid Şizofreni Hastalarına Nasıl Destek Olunur?

Paranoid şizofreni olan bir yakınınız varsa dikkat etmeniz gerekenler şunlardır: 

  • Hasta sizinle konuştuğunda onu içten bir şekilde dinleyin. 
  • Sizden onay istediği konular olursa onları soruyla kendi cevaplarını vermeye teşvik edin. 
  • Yanlış düşüncelerini onaylamayın ama onlarla tartışmaya da girmeyin. 
  • Size ne kadar saçma görünse de mantıksız olsa da söylediklerinin ve davranışlarının saçma olduğunu belirtmeyin. 

Unutmayın ki kişinin kendi beynine güvenememesi kadar korkunç bir şey yoktur. Yaşadıkları şey, bir algı bozukluğu; yanlışla doğruyu, gerçekle hayali ayırt edememe halidir. Bu onlar için zorlayıcı bir durumdur. Onları hoşgörülü bir şekilde dinleyerek mümkün olduğunca sevgi dolu yaklaşmaya özen göstermelisiniz. 

Sıkça Sorulan Sorular ve Doğru Bilinen Yanlışlar

Paranoid şizofreni hastaları normal hayatlarına devam edebilir mi?

Paranoid şizofreni beyin kimyasında bir bozulmadan kaynaklı olarak ortaya çıkar. Bu bozulmayı telafi edebilecek olan doğru ilaç kullanıldığında kişi, günlük hayatına devam edebilir. Ne kadar iyi hissetse de ilaçlarını asla bırakmamalıdır. Günlük hayatına dengeli bir şekilde devam edebilmesinin tek koşulu budur. 

Bir paranoid şizofrenle nasıl yaşanır?

Hastalık teşhisi konmuş olan kişi, ilaçlarını düzenli kullanıyorsa ve doktor kontrolüne gidiyorsa diğer insanlardan farksız bir şekilde yaşamını sürdürür. Bu noktada sizin için tehlikeli ya da zorlayıcı bir durum yoktur. Hastalığın belirtileri, siz onunla yaşamaya başladıktan sonra ortaya çıktıysa eşinizi ya da partnerinizi vakit kaybetmeden bir uzmana götürmelisiniz. İlaçlarını düzenli kullandığından emin olmalısınız. 

Paranoid şizofreni tedavi edilebilir mi?

Paranoid şizofreni, ilaç kullanımıyla ömür boyu kontrol altına alınabilir. Grip ya da soğuk algınlığı gibi belli bir süre ilaç kullanarak tamamen düzelebilecek bir hastalık değildir. İlaçlar sayesinde semptomların büyük ölçüde ortadan kaybolması hatta ortaya çıkmaması mümkün hale gelebilir. 

Paranoid şizofreni tedavi edilmezse ne olur?

Paranoid şizofreni, kişinin günlük yaşamını büyük oranda bozar. Algısı normal çalışmadığı için şizofrenler, çeşitli kişileri kendine düşman belirleyebilir. Onlara zarar vermek isteyebilir. Kendilerini tarihi bir karakter zannederek dünyayı kurtaracaklarını, fetihler yapacaklarını düşünebilirler. Dışarıdaki sivil insanları savaş meydanındaki askerler zannederek öldürmeye çalışabilirler. Paranoid şizofreni örnekleri, tedavi edilmediğinde toplum için tehlike arz eden sonuçlara ulaşabilecek niteliktedir. 

Paranoid kişilik bozukluğu ile şizofreni farkı nedir?

Paranoid kişilik bozukluğu paranoya adı verilen, şüpheci bir yaklaşımdır. Paranoid şizofrenide ise sanrılar ve halisünasyonlar vardır. Paranoid kişilik bozukluğunun tedavisi şizofreniye göre daha kolaydır. Tedavi edilmediğinde bu davranışlar daha takıntılı bir halde yerleşmeye başlayabilir. Bu nedenle paranoid kişilik bozukluğu da şizofreni gibi tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır.

Güncel Psikoloji Yayınlarımız

Yardıma ihtiyacınız var mı? Size ulaşalım.

    Sizi Arayalım