Obezite

Obezite

Kilo sorunu kişilerin yaşamını etkileyen son yıllarda ülkemizde dahil olmak üzere yaygınlığı artmış sağlık sorunudur. Dünya sağlık örgütüne göre de (WHO) de obezite riskli hastalıklar kategorisindedir.

Obezite Nedir?

Vücuda besinler ile alınan enerjinin, harcanan enerjiden fazla olmasından kaynaklanan ve vücut yağ kitlesinin, yağsız vücut kitlesine oranının artması sonucu oluşan kronik  bir hastalıktır.

Obezite kardiovasküler hastalıklar; diyabet, hipertansiyon, metabolik sendrom ve psikolojik sorunlara yol açan önemli bir sağlık problemidir.  Bu sebeplerle  kişinin yaşam kalitesini düşüren, sağlık kurumlarına başvuru ve sağlık harcamalarını arttıran önemli bir sorundur.

Beden kitle indeksinin (BKİ) 20-25 kg/m2 arasında olması sağlıklı kilo, BKI’nin 25-27 kg/m2 olması artmış risk, BKI’nin 27-30” kg/m2 olması ile obezite anlamına gelmektedir.

Obeziteye Yol Açan Faktörler;

Beslenme regülasyon bozukluğu, genetik faktörler, psikojenik faktörler sayılabilir. . Psikojenik faktörler arasında duygu durum bozuklukları, kaygı bozuklukları, kişilerarsı ilişkilerdeki sorunlar, suçluluk duyguları ve etiketlenme bireyin olumsuz beden  ve kendilik algısına yol açmaktadır. Ayrıca kilo sorunu yaşayan kişilerin sosyal normlara uyma ve ideal kiloya kavuşma çabaları katı diyet uygulamalarına ve verdikleri kiloyu hızla geri almalarına yol açmaktadır.

Obezitenin Tedavisi 

Enerji girişini enerji tüketiminin altına indirmekten ibarettir . Obezite tedavisinde diyet, farmakolojik tedavi, fizik egzersiz, bilişsel davranışçı tedaviler, ve cerrahi tedaviler kullanılmaktadır.

Tek başına  diyet yapmak kilo kaybetme konusunda kısa sürede kilo verimi sağlarken diyetin bırakılması sonucu eski kilolara dönüş hızlı olmaktadır. Kilo verme sürecinde psikolojik destek ve psikoterapi sürecinde  düşünsel ve davranışsal faktörler  ele alınır.

Kilo verme programlarında psikolojik faktörler genellikle en çok ihmal edilen yan olmaktadır.  Yemenin , mutsuzluk, üzüntü, öfke, kızgınlık, acı duygularını yatıştırıcı işlevi  ve yemeğin kişi için ödül olması kısa zamanda işe yarasa da uzun vadede kendisi sorun olmakta.

Tedavide en büyük hatalardan yüksek oranda  kaybı hedeflenmesidir. Yüksek kilo kaybı hedefleri kısa vadede çekici görünse de zamanla  kişinin motivasyonunu kırmakta, tedaviden kopmasına yol açmaktadır. İdeal olan kilo hedefinden önce ulaşılabilir kilo hedefine odaklanmak, erken dönem uyum sorunları,  olumlu benlik algısı gelişmesi, yemek yemeğe ilişkin inançların değerlendirilmesi ve yeniden yapılandırılmasında  işbirliğini arttırır.

Çok  sayıda çalışma uzun dönemde tüm diyet tiplerinin  benzer  kilo kaybına yol açtığını, sonucu ise daha çok diyete uyum, yaşam tarzı değişikliği ve kişinin yemeğe ilişkin işlevsiz inanç ve davranışlarının değişmesinin belirlediğini göstermektedir.

Obezite Tedavisinde Yaşam Tarzı

Değişim programının etkinliğinin araştırıldığı çalışmalarda uygun diyet, fiziksel aktivite, beden algısına yönelik  inançların değiştirilmesi  problem çözme becerilerinin geliştirilmesi kilo  verme ve verilen kiloyu korumada anlamlı olarak farklılık yarattığı gösterilmiştir.

Kilo vermeye çalışan kişilerde önce kendi yeme davranışları, yemek yemeye ilişkin inançları, fazla yemeyi tetikleyen duygusal ve çevresel faktörler, fiziksel aktivite düzeyleri, yaşam tarzları, sorun çözme biçimlerine yönelik kendini gözlem ve izleme başlangıç adımlarını oluşturmalıdır.  Daha sonra sağlıklı beslenme, yavaş kilo verme, duyguları, düşünceleri ve  yeme davranışına  yönelik farkındağı arttırma, düşünce, duygu ve davranış değişikliklerini oluşturma, aşırı yemeye karşı koyabilme ve mevcut kilo kaybını koruyabilmeye odaklanılmalıdır.

Kısa sürede kilo kaybını hedeflemeyen uzun zamana yayılmış ve kilo koruma hedefini de içine alan tedavi uygulamalarından daha iyi sonuçlar vermektedir.  Uzun döneme yayılan destek ve tedavi programları, yemek yeme davranışında değişiklik, olumlu  kendilik  ve beden algısı oluşturma, fiziksel aktivite düzenlemelerini içerir. Daha uzun süreli ve bir ekip ile iş birliğine dayalı  olan yeme davranışını değiştirme programları olası uyum sorunlarını fark etme,  kişiye özgü programın düzenlenmesinde etkilidir.

Güncel Psikoloji Yayınlarımız

Yardıma ihtiyacınız var mı? Size ulaşalım.

    Sizi Arayalım