Kardeşim mi Oluyor?

Kardeşim mi Oluyor?

Kardeşim mi Oluyor?

Bir gün anne ve baban bir kardeşinin olacağını söylese ne hissederdin? Neler düşünürdün? Neler yapardın? Peki seni nelerin beklediğini biliyor musun? Acaba bundan sonra yaşamında neler değişecek,  neler aynı kalacak? Tüm bunlar üzerinde biraz düşünmek ve birlikte beyin fırtınası yapmak istiyorsan bize katıl.

Bebek doğmadan önce neler olacak?

Bebeklerin anne karnında kalma süreleri insanlarda yaklaşık 9 ay sürer. Heyecanlı bir bekleyiş için bu oldukça uzun bir süredir ama çoğu kez göz açıp kapayıncaya kadar geçer. İlk üç ay annende fark edebileceğin ilk değişiklikler mide bulantıları ve biraz daha yorgun ve uykulu görünmesi olacaktır. Bu durum bebek bekleyen her kadında olmaz ama olursa da endişelenecek bir şey değildir. Çoğu anne adayında olur ve geçer. İlk üç aydan sonra yavaş yavaş annenin karnı büyümeye başlar. Beş ay civarında annenin karnına dokunduğunda bebeğin tekmelerini hissetmeye başlarsın. Bu çok eğlenceli ve heyecan verici bir histir. Annem kardeşime bebek bekliyorken bazı günler elim annemin karnında saatlerce beklediğimi hatırlıyorum. Bebek tekme atsın ben de onu hissedebileyim diye. Dedim ya zaman hızla geçecek ve annenin karnı da inanılmaz hızla büyümeye devam edecek. Dokuz aya yaklaşıldığında annen koca göbeği yüzünden yolda zor yürüyecek ve ayakkabılarını bağlayamayacak. Eğer ayakkabı bağlamayı biliyorsan belki sen ona bu konuda yardımcı olabilirsin.  Bu dönemde annenin kucağında atlayamamak ya da annenle birlikte yerlerde yuvarlanamamak can sıkıcı olabilir.  Bu arada evde yeni bebek için hazırlıklar başlayacak. Bebek yatağı, bebek puseti, biberonlar, hatta yeni mobilyalar… Sanki tüm aile yeni gelecek üyeye konsantre olmuş gibidir. Odanı yeni bebekle paylaşmanı isteyebilirler ya da bebeğin yatağını kendi odalarına yerleştirebilirler. İşte canını sıkabilecek bir neden daha!

Sonunda beklenen gün geldi!

Heyecanlı bekleyiş nihayet sona erer ve beklenen küçük konuk eve gelir. Sen bebeği sevmek, kucağına almak hatta onunla oyun oynamak hayalleri kurarken o da ne! Bebek o kadar minik, o kadar narin ki hemen uyarılar başlar. “Aman dokunma, kucağına alma, yüzünden öpme, incitirsin, mikrop kapar…”  Dahası bu bebek ya meme emiyor, ya uyuyor bunun dışında kalan zamanlarda da devamlı ağlıyor. Gerçekten de doğumdan sonraki ilk aylar bebekler için dünyaya uyum sağlama dönemidir. Bu dönemde yeni doğanlar zamanlarının çoğunu -günde yaklaşık 18 saat- uykuda geçirirler. Uyumadıkları zamanlarda da ya meme emer, ya kaka yapar ya da ağlıyor olurlar. Yani ilk günler hiç de beklendiği kadar eğlenceli olmayabilir. Annen çoğu zaman yorgun ve uykulu olur ve sana eskisi kadar uzun zaman ayıramayabilir.  “Emdi emmedi, uyudu uyumadı, kaka yapabildi mi, gazı çıktı mı” dan başka önemli bir konu kalmamış gibidir. Bu günler de kaybolan bir emziği bulmak, bebeğin altını değiştirmeye yardım etmek gibi bazı minik ama önemli yardımlar hem annenle daha fazla zaman geçirmeni hem de kendini biraz daha iyi hissetmeni sağlayabilir. Ağlayan bebekleri en kolay susturabilen hatta güldürebilen kişilerin ağabeyleri ya da ablaları olduğunu biliyor muydun?

İlk günlerde eve yeni bebeği görmek üzere pek çok konuk gelir. Gelen akrabalar, komşular da daha çok bebekle ilgili gibidirler. Gülümseyen bir yüz, olabildiğince ince bir ses tonu,  hayran bakışlar ve  “aman da ne tatlıymış, ne şirinmiş, ne kadar minikmiş”  sözleriyle gelen yoğun bir ilgi. İnsanlardaki bu değişim şaşırtıcı ama aynı zamanda sinir bozucudur. Aynı ilgiyi görebilmek için insanın içinden yeniden bebek olası gelebilir. Hatta bazı çocuklar farkında olmadan bunu denerler. Nasıl mı? “Ben de bebek oldum meme emmek istiyorum, ben de altıma kaçırıyorum benim de altımı bağlayın, karnım ağrıdı benim de gazımı çıkarın” gibi şeyler söyleyerek. Aslında “ben de ilgi istiyorum ben de böyle sevilmek istiyorum” anlamına gelen bu sözler anne babalar tarafından hiç de yadırganmamalı, eleştirilmemelidir. Bu geçici bir durumdur. Sevgi ve ilgi gereksinimi karşılandıkça azalacaktır. Sen de buna benzer şeyler hissedersen annenle ve babanla “bebekçilik” oynamayı deneyebilirsin. Çok basit ve eğlenceli bir oyundur ve insana gerçekten iyi gelir. Oyun içinde sen şakacıktan yeni doğmuş bir bebek olursun annen de seni yeni doğmuş bir bebeği sevdiği gibi sever, pışpışlar, gazını çıkarır hatta uyutur. Oyunun kurallarını içinden geldiği gibi değiştirip geliştirebilirsin.

Bu dönemde iyi gelecek başka bir etkinlik de senin bebeklik fotoğraflarına göz atmak, varsa bebeklik videolarını izlemektir. Bu filmlerde anne babanın seni de aynı coşkuyla ve heyecanla karşıladıklarını görürsün ve biraz daha iyi hissedersin.

Kardeş sahibi olmayı çok isteyen bir çocuk olsan bile bebek eve geldikten sonra acaba ikinci plana mı itiliyorum, annemle babam kardeşimi daha mı çok sevecekler soruları aklını kurcalamaya başlayabilir. Böyle zamanlarda çocuklar endişe, merak, sevinç, kızgınlık, üzüntü gibi tüm duyguları bir arada hissedebilirler. Bunlar öyle kolayca baş edilebilecek duygular değildir. Bunları düşündüğün ve böyle hissettiğin için sakın suçluluk duyma. Kardeşi olan her çocuk böyle hisseder.  Kardeşini hem çok sevebilir hem de ona çok kızabilirsin. İnsanların sevdikleri kişileri başkalarıyla paylaşmak hoşlanmamalarına kıskançlık adı verilir ve bu duygu her insanda var olan doğal bir duygudur. Annen ya da babanın kardeşleri varsa bunu onlara sorabilirsin. Eminim onlar da geçmişte kıskançlık duygusunu hissetmişlerdir.  Bu noktada yapılacak en iyi şey hissettiklerini annenle ve babanla paylaşmaktır. Eminim seni anlayışla karşılayacaklardır. Anlayışla karşılanmak hissedilen olumsuz duyguları biraz hafifletse de tamamen ortadan kaldıramayabilir. Eğer resim çizmekle aran iyi ise hislerinin resmini yapmayı denebilirsin. Bazen boş bir sayfayı sadece karalamak bile iyi gelebilir. Bazı çocuklarsa konuşarak rahatlarlar. Belki de sen onlardan birisindir. Annene babana ya da kendini yakın hissettiğin bir başka kişiye duygularını ve düşüncelerini açıkça anlatabilirsin. Kimseyle sözlü olarak paylaşmak istemezsen kalemi eline alıp aklından geçenleri kağıda dökebilirsin. Tüm bunlar hoşuna gitmediyse ya da sana göre değilse başka çözüm yolları bulmak üzere annenle ve babanla birlikte düşünmek ve plan yapmak da iyi bir seçenek olabilir ne dersin?

Hemen her konuda olduğu gibi bu konuda da sana yardımcı olabilecek kitaplar var. Onlara da göz atabilirsin:

Yazının en başında acaba yaşamında neler değişecek? neler aynı kalacak diye sormuştuk. Gördüğün gibi kardeşin olduktan sonra yaşamında pek çok şey değişecek. Bunların kimisi can sıkıcı kimisi de son derece eğlenceli. Yaşamında değişmeyeceğinden emin olabileceğin en önemli şey ise annen ve babanın sana olan sonsuz sevgisidir.

Bu yazıyı okuduktan sonra düşüncelerini paylaşmak istersen bize yazabilirsin. Belki de burada söz edilenlerden çok daha parlak çözüm önerilerin vardır. Onları da bizimle paylaşırsan çok mutlu oluruz. Kardeşinle birlikte bazen kavgalı bazen eğlenceli uzun bir yaşam geçirmen dileğiyle…

Kitap Önerileri: 

  • İpek’in Maceraları 3 – Kardeşim Geliyor (7 Yaş ve Üstü)
  • Evren Yiğit, Bulut Yayınları / Öykü Dizisi
  • Nerden Çıktı Bu Kardeş?
  • Aytül Akal, Uçanbalık Yayıncılık
  • Nina’ya Kardeş Geliyor (Ciltli) (3-7 Yaş, Okul Öncesi)
  • Christine Naumann-Villemin, Kır Çiçeği Yayınları / Yaşasın Çocuklar Dizisi
  • Yaşasın Kardeşim Oldu!
  • Sergi Camara , Valenti Gubianas, Altın Kitaplar
  • Kız Kardeşim Doris
  • Liz Pichon, İş Bankası Kültür Yayınlar
  • Melis’in Kardeşi Oluyor
  • Fanny Joly, Mandolin Yayınları
  • Cemile’nin Kardeşi Oluyor
  • Aline de Petingy, Kaknüs Yayınları
  • Üff, Keşke Kardeşim Olsa
  • Manuela Monari, Evelyn Daviddi, Boyut Yayın Grubu
  • Kardeşim ve Ben
  • Aygören Dirim, Esin Yayınevi / Okul Öncesi Öyküleri Kare Kitaplar Dizisi
  • Tali’nin Kardeşi Doğuyor
  • Berrin Göncü Işıkoğlu, Nesil Çocuk Yayınları / 3-6 Yaş Kitaplar
  • Kardeşim Olmadan Yüzüm Gülmez!
  • Zeynep Sevde Paksu, Nesil Çocuk Yayınları / 3-6 Yaş Kitaplar

Güncel Psikoloji Yayınlarımız

Yardıma ihtiyacınız var mı? Size ulaşalım.