Çocuğunuzu Sevgi ile Tehdit Etmeyin

Çocuğunuzu Sevgi ile Tehdit Etmeyin

Çocuğunuzu Sevgi ile Tehdit Etmeyin

Bebekler doğdukları andan itibaren sevgiye ihtiyaç duymaktadırlar. Uyku ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması kadar sevgi ihtiyacının karşılanması da bebeklerin dünyayı güvenilir bir yer olarak algılayabilmesi için vazgeçilmez bir gerekliliktir. Bebekler büyüyüp çocukluk dönemine geçiş yaptıklarında da sevilme ihtiyaçları devam etmektedir. Çocuklar hayatı anlamaya çalışırken, yeni şeyler öğrenirken, sosyal ilişkiler kurarken, ağlarken, öfkelenirken yani yaşamlarının her anında anne ve babalarının sevgisine ihtiyaç duymaktadırlar.

Çocukların özellikle anne ve babalarından gördükleri tutarlı ve daimi sevgi onların hayata bakış açısını ve hayatı nasıl anlamlandıracağını belirleyen en önemli etkenlerden bir tanesini oluşturmaktadır. Tutarlı bir sevgi çocukların tüm davranışları ve düşünceleri karşısında anne ve babaları tarafından hala sevildiğini bilmesini ifade edebilmektedir ve sevgi ile tehdit edilmemek, koşulsuz bir şekilde sevilmek şeklinde açıklanabilmektedir.

Çocuklar her gelişim döneminde bedensel, duygusal ve bilişsel olarak gelişim göstermektedirler. Bu gelişimlere paralel olarak çocuklar özgür bir birey olma yolunda ilerlemek istemektedirler. Bu gelişimlerle ve değişimlere dolu özgürleşme yolunda çocuklar zaman zaman istenmeyen davranışlar sergileyebilmektedirler. Anne ve babalar bu davranışlar karşısında çeşitli zorluklarla karşılaşıp çocuklarını belirli bir disiplin içerisinde büyütmek istemektedirler.

Her ailenin farklı bir çocuk yetiştirme tarzı bulunmaktadır ve çeşitli yöntemler ile çocuklarını büyütmektedir. Anne ve babaların çocuk yetiştirmek konusunda seçtikleri yöntemlerin sevgi ile tehdit etmeyen, sevgiyi çocuklarından geri çekmeye dayanmayan yöntemler olması çocukların hayatı güvenli adımlar ile yürümeleri konusunda yardımcı olacak en önemli tutumlardan birisi olacaktır ve çocuklar koşulsuz sevgi ile büyüdüklerini hissedebileceklerdir.

Sevgiyi Geri Çekmek

Ebeveynlerin çocuklarını büyütürken benimsedikleri disiplin yöntemlerinin seçiminde ebeveynlerin kendi yetiştirilme tarzları veya çocuklarıyla kurmak istedikleri ilişki biçimi önemli rol oynamaktadır. Bazı ebeveynler çocuklarının uygun olmadığını düşündükleri davranışlarının düzelmesi amacıyla ceza yöntemine başvurabilmektedir. Ceza yöntemleri davranışların düzelmesi konusunda kısa süreli veya geçici başarı sağlayabilmektedir ancak uzun vadede davranışların düzelmesinde fayda sağlayan bir yöntem olmadığı düşünülmektedir.

Sevgiyi geri çekme yöntemi de tıpkı ceza yöntemleri gibi istenmeyen davranışların düzelmesinde fayda sağlamadığı düşünülen yöntemlerden bir tanesidir. Bazı ebeveynler çocukları uygun davranışlarda bulunduklarında sevgilerini gösterebilmekte ancak uygun bulunmayan davranışlar karşısında sevgilerini veya ilgilerini geri çekebilmektedirler. Ebeveynler çocuklarıyla bir süre konuşmayarak, çocuklarını başka odaya yollayarak sevgilerini geri çektiklerini çocuklarına hissettirebilmektedirler. Bazı durumlarda ise doğrudan “Bu davranışı yaptığın zaman seni hiç sevmiyorum.” şeklinde duygularını ifade edebilmektedirler.

Sevgi ile tehdit etmek uygun bulunmayan davranışların düzelmesine yardımcı olmadığı gibi çocukların psikolojik olarak güçlenmesini de engelleyebilmektedir. Sevgiyi geri çekmek veya sevgi ile tehdit etmek çocuklarda ebeveynlerinin sevgisini yitirme kaygısı doğurabilmektedir. Anne ve babası tarafından sevgisinin geri çekilmesi ile tehdit edilen çocukların özsaygısının düşük olabileceği ve daha zayıf maneviyata sahip olabileceği düşünülmektedir. Bu sebeple çocuklara karşı koşulsuz sevgi sunmak, çocukları sevgi ile tehdit etmeden büyütmenin yollarına başvurmak her ebeveynin önceliklerinden birini oluşturması gerekebilmektedir.

Koşulsuz Sevgi

Çocuklar büyürken, çeşitli seçimler yaparken, yeni bilgiler öğrenirken, farklı şeyler deneyimlerken birçok davranışta bulunmaktadırlar. Bu davranışların bazıları ebeveynler tarafından beğenilirken ve hoş karşılanırken, bazıları uygun bulunmamakta ve hoş karşılanmamaktadır. İstenmeyen davranışlar karşısında benimsenen tutumlar her ebeveyn için farklılık göstermektedir, ailelerin kendi hayat bakış açılarına ve hayatı algılama biçimlerine, kendi düşünce şekillerine göre değişmektedir. Uygun bulunmayan davranışlar bazı ailelerde çocuğun tabağındaki yemeği bitirmemesi olabilirken, bazı ailelerde teknolojik aletlerle geçirilen zamanın ailenin belirlediği süreyi aşması olabilmektedir. Bazı ailelerde hırçınlıklar, ağlama krizleri veya öfke nöbetleri kabul edilemezken, bazı ailelerde ailenin istediği okul başarısının elde edilmemesi hoş karşılanmamaktadır.

Koşulsuz sevgiye göre değişmemesi gereken şey sevginin varlığıdır, ailelerin çocuklarına her koşulda sevgilerini gösterebiliyor olması gerekliliğidir. Davranışın onaylanmamasından, ebeveynlerin davranışlar karşısındaki öfkelenmelerinden, hissedilen çaresizliklerden bağımsız bir şekilde sevginin eksilmiyor oluşu ve çocuk tarafından bu sevginin hissediliyor oluşu gerekmektedir.

Çocuklara saygı duymak, onların tercihleri konusunda anlayışlı olmaya çalışmak ve başarısızlıkları karşısında güçlü kalabilmek, düşünceleri ve davranışları sebebiyle onları yargılamamak koşulsuz sevgiyi sağlayabilecek adımlardan bazıları olabilmektedir. Bu sayede de çocuklar davranışları karşısında anne ve babalarının sevgisiyle tehdit edildiğini hissetmeyeceklerdir. Uygun olmayan davranışların düzeltilmesinde ceza veya sevgi ile tehdit etmek gibi çeşitli disiplin yöntemlerini uygulamak yerine konuşmak, davranışın sebebini anlamaya çalışmak, duygu koçluğu yöntemleri ile çocukların duygularını anlamasına yardımcı olarak onlara duygularını doğru yollarla ifade etmesini öğretmek çocukları yargılamaktan ve cezalandırmaktan uzak yöntemler olabilecektir.

Sevgi ile tehdit edilmeyen çocuklar, öğrenmeye daha açık, fikirlerini dile getirmekten çekinmeyen, yanlış yapmaktan korkmayan, başarısızlık kaygısı duymayan, kendini ve duygularını tanıyabilen bireyler olma yolunda ilerleyebilecektir. Koşulsuz bir sevgiyle, hoşgörü ve anlayış ile büyüyen çocuklar güçlerini anne ve babalarının sevgisinden alarak, hayatı ve kendilerini sevmek konusunda daha cesur davranabileceklerdir.

Kaynakça

  • Kohn, A. (2021). Koşulsuz ebeveynlik: Ödül ve cezaları terk edip sevgi ve akılcılığa yönelmek. Ankara: Görünmez Adam Yayıncılık.

Güncel Psikoloji Yayınlarımız

Yardıma ihtiyacınız var mı? Size ulaşalım.