Covid-19 Sürecinde Online Eğitim
Pandemi, dünya üzerinde birçok sistemi değiştirdi veya sistemlerin baştan yaratılmasına ve tüm kuralların tekrar yazılmasına sebebiyet verdi. Eğitim sistemi, pandeminin üzerinde belki de en etkili olduğu kollardan birisi. Bulaş riskinin çok olmasıyla eğitimin yüz yüze gerçekleştirilememesi, farklı alternatifler aranmasına ve nihayetinde eğitimin online olarak devam ettirilmesine vesile oldu. Online eğitim sadece ülkemizde değil küresel olarak tüm dünyada benzer şekilde uygulanmaktadır ve bu eğitim sisteminin küresel olarak etkilendiğini ve değiştiğini göstermektedir. UNESCO ve UNICEF verileri göz önünde bulundurulduğunda tüm dünya üzerindeki çeşitli eğitim düzeyindeki öğrencilerin yarısına denk gelen kısmı bahsedilen uygulamalar sebebi ile eğitimden geri kalmıştır (UNESCO, 2020a; UNICEF, 2020).
Online eğitim sistemi içerisinde tüm öğrencilerin benzer şartlar ve imkanlar dahilinde olmadığı bilinmektedir (Can, 2020). Çocukların evlerindeki imkanlar dahilinde internet yolu ile, tablet, telefon veya EBA TV üzerinden televizyon ile eğitimlerine devam etme çabası bulunmaktadır. Bu süreçte içinde çocukların bulundukları tüm evlerin bir “okul”a dönüşmesi ve derslere girerken kullanılan platformların (Tablet, telefon, bilgisayar vs.) yeni “sınıf”lara dönüşmesi hem ebeveynlerin sorumluluklarını arttırmış hem de çocukların ebeveynlere olan ihtiyacını arttırmıştır (Can, 2020).
Ev Ortamındaki Zorluklar
Çocukların dikkat becerileri göz önünde bulundurduğumuzda, özellikle küçük yaş grubu çocukların alışık olmadıkları online eğitim sistemine uyum sağlamalarının zor olduğunu gözlemlemekteyiz. Dikkat dağıtıcı nesnelerin ev içerisinde çok fazla olması, online eğitim sisteminde kamera kapatarak derste görünüp başka aktivitelerle uğraşma imkânı çocukları cezbetmektedir. Yüz yüze eğitimde olduğu gibi, çocukların dikkatinin dağıldığını tespit edip müdahale etmek öğretmenler açısından daha zordur; derslerin işlendiği programlarda tüm çocukları aynı anda görmek mümkün olmayabilmektedir ve müdahale edilse bile çocuğun dikkati aynı çabuklukta dağılabilmektedir. Okul ortamında derste bulunan bir çocuğun göstereceği otokontrol ile online eğitimdeki bir çocuğun otokontrol seviyelerinin aynı olması beklenmektedir, fakat bunun pratikte mümkün olmadığı gözlenmektedir. Mevcut durumda çocuklar ebeveynlerinin onların yanında olmasına, gözlemlerine ve dağıldıklarında uyarılmaya ihtiyaç duyabilmektedir, fakat yine pratikte birçok ebeveynin çalışıyor olmasından ötürü çocuklar evde tek başlarına derse katılımaktadır veya evde büyükler (Anneanne, babaanne vs.) bulunmakta ve onların da süpervizyon yetileri çocuklar için yeterli olmamaktadır.
Bu süreçte evde daha önceden koyulan kuralların çoğu da esnemek durumunda kaldı. Yatma ve kalkma saatleri belli olan çoğu çocuğun uyku düzeni değişti; daha geç yatıp daha geç kalkıyorlar ve ebeveynlerin çoğu bu durumdan şikayetçi olmakla birlikte artık müdahale edemediklerini belirtiyor. Okul çocuklar için aynı zamanda takip etmesi kolay bir rutin program sağlıyordu, hafta içi her gün aynı saatte kalkıp aynı saatte yatıyorlardı ve günlerinin planı onlar için de belirli ve sabitti, zorlukla değişirdi.
Okulun çocuklara sağladığı imkanlar dersten çok daha fazla. Öncelikle okul tüm eğitim seviyelerindeki çocuklar için bir sosyalleşme kaynağı. Kendi gelişim evrelerinin gerekliliklerine uygun olarak çocuklar arkadaşlık ilişkilerini önemli noktalara koyar ve arkadaşlıklarından sosyal destek sağlarlar. Çocukların akranları ile geçirdikleri vakit onlar için çok değerlidir ve sosyal becerilerinin gelişmesi açısından desteklenmelidir. Var olan düzende çocuklar arkadaşları ile sosyal iletişimlerinden de geri kalmış ve pandemide evde geçirilen süreç giderek sıkıcı bir hal almaya başlamıştır. Online olarak devam etmek zorunda kalan arkadaşlık ilişkileri de çocuklar için etkinliğini kaybetmiş veya çocuklar sürekli telefonda arkadaşları ile iletişim halinde bulunduğundan ebeveynler kontrol kaybı hissi yaşamaya, iletişimleri sınırlandırma ihtiyacı hissetmeye başlamışlardır.
Neler Yapılabilir?
Pandemide online eğitim süresince ebeveynlerin de ev şartlarında değişiklikler veya düzenlemeler yapmaları gerekmektedir. Çocukların derslerini takip ettikleri süre zarfında, ebeveynlerin onları görebilecekleri ve derslerinde bulunup bulunmadıklarını ara ara kontrol edebilecekleri bir ortam sağlamalarında fayda olacaktır. Bu ergenlik çağındaki çocuklar için sorun yaratabilir fakat küçük yaş çocuklarında gerekli olabilir çünkü küçük yaş grubu çocuklarının dikkat uzamları daha kısadır ve çabuk dağılabilirler.
Ders ortamında mümkün olduğu kadar az dikkat dağıtıcı nesne olması gerekmektedir. Çocuklar mümkün ise yataklarının bulunduğu odalarda online derslere katılmak yerine çalışma ortamını andıracak odalarda derslerine katılırlarsa dikkatlerini daha kolay verebilirler. Dikkat çekici nesneler ne kadar fazla olursa çocuklar o kadar kolay dağılırlar; örneğin oyuncaklarla dolu bir odada online ders dinlemeye çalışan bir ilkokul çocuğunun dersten sıkıldığı ilk anda aklına oyuncaklarının gelmesi ve dönüp onlarla oynamak istemesi çok muhtemeldir ve online eğitim sürecinde bu okul şartlarına göre çok daha mümkündür. Çocukların online eğitim sürecine uyumlarında çevresel düzenlemeler bu anlamda çok önem taşımaktadır. Tüm kontrolü çocuklara bırakmak sağlıklı sonuçlar doğurmamaktadır.
Pandemi süresince online eğitimde derslerin saatleri belli olsa da çocuklar okul kadar disiplinli bir şekilde bu takibi sağlayamıyorlar. Bu konuda da elden geldiği kadar çocukların okula gider gibi yatıp kalkmaları, derslere pijamaları ile girmemeleri, böylece üstlerini değiştirerek psikolojik olarak da ders ortamına hazırlanmaları sağlanabilir. Kahvaltılarını ders sırasında değil dersler başlamadan önce yapmaları, online eğitimde verilen aralarda mümkünse fiziksel aktivite sağlayacak şekilde enerjilerini atmaları sağlanmalı ve okul rutininin getirdikleri elden geldiğince korunmalıdır. Rutin hepimizin hayatında önemli bir yer tutmaktadır ve rutinin bozulması çocuklar için de olumludan çok olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Online eğitim süresince çocuklar eskiden izin verilenden daha fazla ekran kullanımında bulunsalar da, zorunlu ekran kullanımı ve keyfiyetten kullanım (Oyun oynama, video izleme vs.) ayrılmalı ve keyfi kullanım önceden koyulan kurallar dahilinde olmalıdır.
Özellikle küçük çocukların ekran kullanımlarını mümkün olduğu kadar kontrolde tutulmalı, fakat bunu yaparken akran ilişkilerine zarar vermemeye de özen göstermelidir.
Yaşanan dönem içerisinde hiçbir şartın normal olmadığını, doğal olarak da verdiğimiz tepkilerin anormal bir duruma verilen normal tepkiler olduğunu unutmamalıyız. Çocuklar için de evde kurulan “online sınıf”larda ders işlemek alışılmadık, anormal bir süreçtir ve uyum sağlamaları kolay olmamaktadır. Ebeveynler olarak olabildiğince toleranslı olunmalı, ev içerisindeki kurallar mümkün olduğunca sabit tutulmalı ve ev rutini eski halinde yürütülmeye çalışılmalıdır. Bu süreçte ebeveynlerin de her zaman sakinliğini koruyamayacağı, onların da süreçlerinin anormal değişikliklere maruz kaldığı akılda tutulmalı, zaman zaman meydana gelebilecek aksilikler büyütülmemeli ve ev ortamının huzuru birinci öncelik olmalıdır. Çocukların gerçek sınıflarına bir an evvel kavuşması, arkadaşları ile kucaklaşması ve çok özledikleri okulları ve öğretmenleri ile bir an evvel birleşmeleri ümidi ile…
Kaynakça;
- Can, E. (2020). Coronavirüs (Covid-19) pandemisi ve pedagojik yansımaları: Türkiye’de açık ve uzaktan eğitim uygulamaları. AUAd, 6(2). 11-53.
- UNESCO. (2020a). School closures caused by Coronavirus (Covid-19). UNESCO. https://en.unesco.org/covid19/educationresponse
- UNICEF. (2020). UNICEF and Microsoft launch global learning platform to help address COVID-19 education crisis. UNICEF. https://www.unicef.org/press-releases/unicef-and-microsoft-launch-global-learning-platform-help-address-covid-19-education