Birçok çocuk korku ve endişeyi normal gelişimlerinin bir parçası olarak yaşarlar. Benzer çağlarda benzer korkular gösterirler. Çocuk büyüdükçe korkular da değişir. Hayvanlardan korkma, örümcekten, sudan, karanlıktan, doğaüstü varlıklardan çocukların yürüme çağından itibaren ortaya çıkamaya başlar. Ergenlikle birlikte diğerlerinin onlar hakkında ne düşündüğü gibi konular önemli hale gelir.
Korku ne zaman sorun haline gelir?
Birçok çocukluk çağı korkusunun koruyucu özelliği vardır. Bu nedenle normal ya da anormal olarak ayırmak güçtür. Bu konuda dikkat edilmesi gereken noktalardan biri yaşadığı endişenin çocuğunuzun yaşamında zorluk ya da kaçınma oluşturup oluşturmadığını belirlemektir. Örneğin çocuğun yapmayı sevdiği şeyleri engelleyebilir, okul yaşantısını etkileyebilir. Bir diğer nokta tüm çabalara rağmen çocuğun rahatlatılamaması, dikkatini korkusundan uzaklaştıramamasıdır. Bir başkası ise yaşadığı korkunun çocuğun yaş, gelişimsel düzeyine göre mantık dışı olmasıdır. Örneğin canavarlardan korkma okul öncesi dönemde normal kabul edilebilirken ergenlik döneminde görülmesi mantık dışıdır.
Çocuklar hangi yaşta nelerden korkarlar?
0-2 yaş: yüksek ses, yabancılar, bakım veren kişilerden ayrılma, yaralanma, hayali varlıklar, tuvalete oturmak
3- 6 yaş: hayvanlar, böcekler, yalnızlık, karanlık
7- 12 yaş: yeni ortamlar, sosyal ortamlarda reddedilmek, okul, hastalık, yaralanma
13- 18 yaş: yeni ortamlar ( lise, üniversite…) hastalık, cinsellik ile ilgili korkuların görülmesi normal kabul edilebilir.
Kaygı çocukları nasıl etkiler?
Her çocuk birbirinden farklıdır, dolayısıyla verdikleri tepkiler de farklı olacaktır. Fakat davranışları arasında benzerlikler olduğunu söyleyebiliriz. Kaygı yaşayan çocuklar bu durumu düşüncelerinde ( kendi ve yakınlarının yaralanmasından korkma gibi), fiziksel olarak bedeninde (mide, baş ağrısı gibi), davranışlarında (huzursuzluk, hareketli davranışlar, ağlama, titreme gibi) gösterebilir.
Anne-Babalar nasıl davranmalı?
Çocuğunuzu anlamaya çalışın, onunla bu konuda konuşun. Korku ve kaygısına saygı gösterin, küçümsemeyin.
Aşırı tepki vermeyin. Kaygılı olduğunda çocuğa aşırı ilgi gösterilmesi kaygıyı pekiştirebilir.
Aşırı korumacı davranmayın, korktuğu şeyden kaçmasına izin vermeyin. Aksi takdirde çocuk kaçtığı şeyin sandığı kadar tehlikeli olmadığını, sandığından daha güçlü olduğunu fark etme fırsatı olmayacaktır.
Cesur ve kaygısız davranışlarını ödüllendirilme: ne kadar küçük olursa olsun çocuğunuzun cesaret gerektiren davranışlarını ödüllendirin.
Ne zaman yardım almalı?
Çocuğun yaşadığı korku günlük yaşamını, etkinliklerini, performansını olumsuz etkiliyorsa; çabalarınıza rağmen dikkatini korkusundan uzaklaştıramıyorsa bu konuda uzmandan yardım almalısınız.