Uzman Makaleleri

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)

DEHB, kişinin “kolayca ulaşılamayacak bir hedefe varmak için kullandığı kendini düzenleme becerileri” olarak açıklayabileceğimiz “Yürütücü İşlevler”de erken yaşlardan itibaren sorun yaşamasına neden olan, dikkatsizlik, aşırı hareketlilik ve dürtüselliğe neden olabilen, beynin farklı şekilde işlev göstermesinden kaynaklanan yapısal nörogelişimsel bir bozukluktur.

Nedir bu yürütücü işlevler?

“Ben kimim?” sorusunu cevaplarken, bir kişiyle ilgili yargıda bulunurken çoğunlukla o kişinin “yürütücü işlevlerinden” bahsederiz. Bunlar; planlama, organizasyon, zaman yönetimi, hedefe yönelme, göreve başlama, tepkiyi dizginleme, davranışların kontrolü, duyguların düzenlenmesi ve  bilişsel esneklik becerileridir. Yapılacaklarda öncelikleri uygun şekilde belirleyebiliyor muyuz? Hedefe ulaşmak için gerekli düzenlemeleri yapabiliyor muyuz? Neye, ne kadar zaman ayrılması gerektiğini öngörebiliyor muyuz? Yeni durumlara adapte olabiliyor, farklı alternatifleri görebiliyor muyuz? Ertelemeden bir göreve odaklanabiliyor muyuz? Farklı çeldiricilerin dikkati dağıtmasına fırsat vermeden bir göreve odaklanabiliyor muyuz? Tepki vermeden önce davranışların sonucunu düşünebiliyor muyuz? Duygu dışavurumunu yönetebiliyor muyuz? Hoşgörülü, sabırlı, becerikli, çalışkan, atik, öngörülebilir, dengeli, planlı-programlı, iş bitirici, esnek miyiz? Sabırsız, aceleci, son dakikacı, dürtüsel, tembel, ağırkanlı, dirençli, ne yapacağı belli olmaz mıyız? Yürütücü işlevler bütün bu soruların yanıtlarıdır. İnsanların başkalarıyla nasıl etkileşime geçtiğini, görevleri nasıl tamamladığının büyük oranda belirleyicisidir, insan beyninin en üst düzey fonksiyonlarıdır.

Yürütücü işlevler beynin ön bölgesi (prefrontal korteks) tarafından yönetilir ve bu bölge insanı diğer hayvanlardan ayıran temel beyin bölgesidir. Bu bölgenin uygun şekilde işlev göstermesi de belli koşullarda mümkündür. Nöronlar arası bağlantısallığının belli düzeyde olması ve aralarındaki nörotransmitterlerin belli oranda salgılanması bu koşullardan bazılarıdır. Bizi biz yapan özelliklerimizin beynin ön bölgesinin işleyişinin düzgün olup olmamasından kaynaklandığını duymak tuhaf gelebilir; ama bu insana değer kaybettirmez, aksine bu konuda bir kavrayış geliştirdiğimizde ötekine karşı daha az yargılayıcı olabilir, daha kapsayıcı olabiliriz, “İsterse yapabilir; ama yapmıyor.” üzerine daha çok düşünmemiz gereken bir cümle olur.

Yürütücü işlevler çoğu psikiyatrik hastalıkta bozulur. DEHB, depresyon, kaygı bozukluğu, bipolar bozukluk, OKB, otizm, Tourette Sendromu, şizofreni bunlardan bazılarıdır. Bu bozulmanın zamanı, aralarda düzelmenin olup olmadığı ve sürekliliği farklı psikiyatrik bozukluklarda farklı şekildedir. Yorgunluk, yoğun üzüntü, şiddetli ağrı, rahatsız edici bir ortam, alkol alınması gibi durumlarda da geçici olarak bozulabilir. DEHB’de bu durum bazen ergenlikte daha fark edilir hale gelse de erken yaşlardan itibaren vardır ve süreklidir, çevresel şartlara ve eşlik eden durumlara bağlı olarak işlevsellik üzerindeki etkisi değişken olabilir. DEHB’de beynin ön bölgesindeki nöronlar arasındaki iletişimde görev alan ve buradaki çalışmayı düzenleyen kimyasal maddeler olan Dopamin ve Noradrenalin normalden daha az aktivite gösterir, buna bağlı olarak beyin aktivitelerinde normale göre azalma, yani “kortikal yavaşlama” meydana gelir ve yürütücü işlevler bozulur, DEHB belirtileri görülmeye başlar. Bu belirtiler yaş dönemine göre farklılık gösterir. Bunları ayrıntılı olarak bir sonraki yazıda ele alacağım.

Uzman Bilgisi

  • Üniversite :
  • Uzmanlık :

Yazıları

Videoları

Podcastler

Güncel Psikoloji Yayınlarımız

Yardıma ihtiyacınız var mı? Size ulaşalım.