Gündem

kanser

Kanser

Kanser ölümü ve yaşam üzerindeki kontrolün sınırlılığını sembolize eden kronik bir hastalıktır.

Gyllensköld “doğrudan doğruya ölümle ilişkili olduğu, sinsice hareket ettiği, nedenleri pek açıklanamadığı, zamanla kontrolü güçleştiği, büyük ızdıraplara neden olduğu, bireyi sosyal yönden damgaladığı ve izole ettiği için diğer kronik hastalıklardan daha tehdit edici” olarak tanımlamıştır. Mills ve Sullivan ise  “hayatın tehdit altında olduğuna dair ani tepki yaratan “kanser” gibi çok az sözcük vardır demiştir. Hastanın ortaya koyduğu tepkileri anlayabilmek için kanser tanısının kişiler üzerinde yarattığı evrensel tehditleri anlamak gerekmektedir. Tanıyı öğrenmek, sevilen birinin ani kaybına benzer biçimde katastrofik bir krize yol açar. Devamını Oku

Anne Baba Tutumları

Anne Baba Tutumları

Anne baba tutumu, anne ve babanın psikolojik eğilimleri doğrultusunda gelişen, onların bilinç dışı gereksinimlerini yansıtan davranışlardır.Anne babanın çocuğun sorularını yanıtlayan, deneme ve yanılmasına olanak sağlayan tutumları çocuğun girişimciliğini destekler. Özellikle okul öncesi dönemde anne babayla özdeşim kurulduğu için, anne babanın tutumları sağlıklı ise çocuğun benimsediği tutum da sağlıklı olur. İlkokul çağına kadarki dönemde çocuk anne babasını kendisine çeşitli konularda bilgi verecek, ödüllendirip cezalandıracak tek otorite olarak görür. Çocuk anne babanın kendisine verdiği tepkiye görekendisini ve dünyayı algılamasını ve olaylar karşısında göstereceği tepkiyi belirler. Devamını Oku

İş Stresi ve Baş Etme Yolları

İş Stresi ve Baş Etme Yolları

Stres kişinin baş etme yollarını zorlayan dış etkenlere verdiği tepki olarak tanımlanabilir. Belli bir düzeyde olduğunda kişiyi motive eden, tehdit edici faktörler karşısında önlem almayı sağlayan bir rolü olabilir.Fakat aşırı ya da süreğen olduğu durumlarda kişinin psikolojik ya da biyolojik olarak yıpranmasına, çeşitli psikiyatrik sorunlar yaşamasına sebep olacağı açıktır. Günlük yaşamımızın önemli bir kısmı işimizde geçmektedir. İş yerinde yaşanan stres mutlaka çalışma koşulları ile ilişkilidir. Ancak bireysel faktörler, örneğin; kişilik özellikleri dolayısı ile stres ile baş etme yolları, aile yaşantısı ya da diğer sosyal destek kaynakları, yaşamın diğer alanlarında üstlenilen rollerde yaşanılan güçlükler iş stresini etkilemektedir. Devamını Oku

Gerilim Tipi Baş Ağrısı

Gerilim Tipi Baş Ağrısı Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Baş ağrısı insanlık tarihi boyunca en başta gelen sağlık sorunlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Her toplumda, her çağda çok sık olarak insanları etkilemektedir. Öyle ki yaşamı boyunca hiç başı ağrımamış kişi bulmak güçtür. Baş ve çevresinde ağrıya duyarlı yapıların çok olması bu durumu kısmen açıklayabilir. Devamını Oku

Özel Eğitim Nedir?

Özel Eğitim Nedir? Kimler Özel Eğitim Alır?

Özel eğitim, bireyin gelişiminde uzman tarafından yapılan değerlendirme sonucu yaşıtlarından belirgin düzeyde farklılık olduğu tespit edildiğinde, bireyin özel gelişim ve öğrenme ihtiyacına yönelik hazırlanan eğitim programıdır.

Devamını Oku

Çocuk ve Ergenlerde Depresyon

Çocuk ve Ergenlerde Depresyon

Depresyon maalesef modern çağın en yaygın psikolojik sorunlarından birisidir.Bireyin sosyal hayattan çekilmesi ve içe kapanması ile dikkat çeken bir sorundur ve gerçekten de yetişkin nüfusun önemli bir kısmını etkilediği bilinmektedir. Devamını Oku

Boşanmanın Çocuklar Üzerindeki Etkisi

Boşanmanın Çocuklar Üzerindeki Etkisi

Boşanma süreci çocuklarda farklı psikolojik etkiler gösterebilir. Bu etkilerin şiddeti çocuğun yaşına, çocuğun bu konuyla ilgili bilgilendirilme biçimine, aile içi iletişime, ebeveynlerin tutumuna, anne ve babanın ruhsal durumuna, çocukla geçirilen kaliteli vakte ve evlilik süresince yaşanan çatışmalara göre değişmektedir. Boşanma süreci çocuklar için travmatik bir deneyim olabilmektedir. Çocuk artık birlikte yaşamayacağı ebeveyni ile ilgili onu kaybetmiş hissine kapılabilir.  Bu hislerin yanında diğer ebeveyninin kaybetme kaygısı başlayabilir. Bunun yanı sıra boşanma sürecini deneyimlerken çocukta psikolojik problemler ve psikiyatrik rahatsızlıklar kendini gösterebilir. Devamını Oku

Mutlu Olmak Aslında Kolay, Nasıl mı

Mutlu Olmak Aslında Kolay, Nasıl mı?

Mutluluk Nedir?

Tarih boyunca filozoflar ve bilim insanları “Mutluluk nedir?” sorusunu sormuş, mutluluk hakkında düşünmüş, mutluluğun ne olduğunu tartışmış, mutluluk hakkında birbirinden farklı bakış açıları geliştirmişlerdir. Günümüzde de pozitif psikoloji alanı mutluluğun ne olduğu hakkında birçok araştırma yapmaktadır. Devamını Oku

EMDR Terapi ve Tekniği

EMDR Terapi ve Tekniği

EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden Yapılandırma) metodu çözümlenmemiş anıların rahatsız edici etkilerini ortadan kaldırmaya yönelik olarak 1991 yılında Psikolog Francis Shapiro (1991) tarafından geliştirilmiştir. Devamını Oku

Bitkisel Ürünler mi İlaçlar mı?

Bitkisel Ürünler mi İlaçlar mı?

Bitkisel ürünler, gıda takviyesi kapsamındadır ve Tarım Bakanlığından onay alınarak piyasaya verilirler. Ancak pratikte Sağlık Bakanlığı denetimine tabi olmayan bu ürünler “ ilaçlar kimyasaldır, zararlıdır, bunlar ise doğaldır” propagandalarının etkisiyle ilaç yerine geçebilen ürünler olarak algılanmaktadır.. Devamını Oku

Temel Bilgilerin Ötesinde Demans

Temel Bilgilerin Ötesinde Demans

“Demans”, bir kişinin akıl yürütme, muhakeme ve hafıza alanlarında yaşadıkları zorlukları kapsayan genel bir terimdir.

Demans normal yaşlanmanın bir parçası değildir. Aşağıdakiler de dahil olmak üzere, bir insanın hayatının çeşitli alanlarını etkileyebilecek bir hastalıktır:

Devamını Oku

Küçük Bilim İnsanlarına Kulak Verin: Gerçek Bilgi Onlarda

Küçük Bilim İnsanlarına Kulak Verin: Gerçek Bilgi Onlarda

Hayatımız keşif üzerine kuruludur, doğduğumuz andan itibaren başlar bu keşif, önce kendi bedenimizi sonra etrafımızdaki nesneleri, anne babamızı ve onların yüz hatlarını keşfederiz. Bebekler küçük bilim insanları, farkında olmadan yaşadığı deneyimler arasında çok hızlı bağ kurmaya başlarlar. Devamını Oku

Sınav Kaygısı Nedir?

Sınav Kaygısı Nedir?

Sınav kaygısı öğrenilen bilginin sınav sırasında etkili biçimde kullanılmasını engelleyen ve başarının düşmesine yol açan yoğun kaygıdır. Bazı öğrenciler yaklaşan sınavdaki başarı düzeyini genelleyerek, bunu kişiliğinin başarı ya da başarısızlığı olarak değerlendirebilir. Bu durum değerlendirilme korkusuna ve sınavın sürecinden çok sınavın sonucuna odaklanmaya neden olur. Devamını Oku

Stres İçin Öneriler - Madalyon Psikiyatri Merkezi

Stres İçin Öneriler

Stres yaşamın bir gerçeğidir ve stressiz bir hayat mümkün değildir. Stresin nedenleri kadar her birimizin stresli durumlarda ne yaptığı önemlidir. Stres gündelik hayatta karşılaşılabilecek bir durum, bir olay sürecidir. Stres ile ilgili stres nedir, stresin nedenleri ve belirtileri, iş stersi ve stres yönetimi ile ilgili önemli bilgiler. Devamını Oku

Psikoterapi Nedir? - Madalyon Psikiyatri Merkezi

Psikoterapi Nedir? Hangi Yöntemler Uygulanır?

Psikoterapi nedir? dendiğinde birçok kişinin aklında bir divana uzanıp, çocukluğunuzu anlattığınız ya da terapistin size akıl verdiği bir resim canlanmaktadır. Peki gerçekte psikoterapi nedir, ne değildir? Psikoterapi, gerekli eğitimleri almış bir uzman eşliğinde duygularınızı, düşüncelerinizi, kendiniz ve diğerleriyle ilgili inançlarınızı, kişisel yaşantılarınızı güvenli bir biçimde keşfetme sürecidir. Devamını Oku

Çocuk Cinsel İstismarı Nedir? Çocukları Koruyabilmek İçin Neler Yapabiliriz?

Çocuk Cinsel İstismarı Nedir? Çocukları Koruyabilmek İçin Neler Yapabiliriz?

Çocukları derinden sarsan, kısa ve uzun vadedeki etkilerinin çok önemli sayıldığı, saptanması diğer istismar türlerine göre çok daha zor olan “çocuk cinsel istismarı”, dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşanmaya devam ediyor. İnsanlar için bu konuda konuşmak zor olsa da, yetişkinler olarak bilgilenmenin ve çocukları da doğru şekilde bilgilendirmenin hayati önem taşıdığı bir gerçek. Çünkü, çocukları cinsel istismardan koruyabilmenin yolu, bu konu hakkında bilinçlenmekten geçiyor.

Devamını Oku

Şizofreni Yazıları I Şizofreni ve Damgalama

Şizofreni Yazıları I: Şizofreni ve Damgalama

Şizofreni Nedir?

Şizofreniyi, en temelde kişinin gerçeklik algısında görülen bozulmalarla seyreden; beyinde dopamin adlı nörotransmitterin artışı ile karakterize kronik bir hastalık olarak tanımlayabiliriz. İleri beyin görüntüleme teknikleri ile incelendiğinde şizofreniye sahip bireylerin frontal korteksin (kısaca ön beyin) aktif rol aldığı işlevlerinde (karar verme, muhakeme, ketleme vb. beceriler) bozulmalar olduğu görülmüştür.

Devamını Oku

İlişkilere Dair Mitler

İlişkilere Dair Mitler

John Gottman 40 yıla yakın süren çift araştırmaları yapmış bir araştırmacıdır. Evlilik ve ilişkilerle ilgili 190 makalesi ve 40 kitabı bulunmaktadır. Gottman çiftler ile yaptığı araştırmalar sonucunda %96 doğruluk oranı ile çiftlerin evliliklerinin başarılı olup olamayacağını değerlendirebilmektedir. Devamını Oku

Mahşerin Dört Atlısı

Mahşerin Dört Atlısı

Çiftler arası iletişimde bazı kalıpların yıkıcı etkileri olduğu belirtilmektedir. Yıkıcı iletişim kalıpları John Gottman tarafından mahşerin dört atlısı olarak adlandırılmaktadır. Çiftler arasında bu iletişim kalıpları ortaya çıktığında fark edilmesi ve durdurulmaya çalışılması ilişkiye olumlu şekilde yansımaktadır. Devamını Oku

Narsist Bir Eş ile Evlilik Nasıl Sağlıklı Kalır

Narsist Bir Eş ile Evlilik Nasıl Sağlıklı Kalır?

Narsist Kimdir?

Narsist kavramı özsever kelimesi ile tanımlanmaktadır. Kendi özünü sevmek ve sevgiyi de beraberinde getiren kendine saygı duymak her insanın yaşamını psikolojik sağlamlık ile sürdürebilmesi için vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Narsisistik kişilik ise genel olarak kendilik saygısını dış dünyadan temin etmek durumunda kalan bir kişilik yapılanması olduğu gibi içerisinde farklı tipten yapılanmaları barındırmaktadır. Devamını Oku

Tek Başına Yaşamak, Yalnızlık Mıdır Yalnızlık

Tek Başına Yaşamak, Yalnızlık Mıdır? Yalnızlık

Yalnızlık, yalnız olma durumu ve kimsesizlik kavramlarıyla karşılık bulmaktadır. Kişilerin var olan ilişkileri ile arzuladığı sosyal ilişkileri arasındaki farklılık sonucu yaşanılan, hoş olmayan bir duygu durumudur.

Yalnızlığın hissettirdiği duyguların kişilerde ortaya çıkmasının birçok sebebi olabilmektedir. Yakınlarını kaybeden kişiler kendilerini yalnız hissedebilmektedir. Sosyal iletişimde bulunmamak veya bulunamamak kişilerde kimsesizlik ve yalnızlık hissi doğurabilmektedir. Duygusal ilişkilerde yaşanan tatminsizlik ve ilişkilerde kendini değersiz hissetme kişilerin kendilerini yalnız hissetmesine sebep olabilmektedir. Devamını Oku

Zevk Alamama Hastalığı Anhedoni

Zevk Alamama Hastalığı: Anhedoni nedir ?

‘’Anhedoni ’’ genel olarak ‘isteksizlik’ veya ‘zevk alamama’ olarak tanımlanmaktadır. Anhedoni, çoğu zaman bir depresyon belirtisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bireyin, hayatında normal bir zamanda zevk alarak yapacağı bir etkinliğin artık zevk vermemesi durumu olarak da belirtilebilmektedir. Anhedoniye sahip kişi, bir döngü içine girmektedir. Eskiden ona zevk veren ve yapmaktan hoşnut olduğu rutinlerin artık kişide isteksizlik uyandırması ise zamanlar kişinin kendisini mutsuz hissetmesine sebep olabilmektedir. Devamını Oku

Aklımda Hiçbir Şey Tutamıyorum

Aklımda Hiçbir Şey Tutamıyorum

Hafıza/Bellek

Hafıza/bellek yaşananların, tecrübelerin ve yaşam boyunca öğrenilen bilgilerin kaydedilmesi, saklanması ve geri çağırılması yeteneği olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca öğrenilen bilgilerin ve yaşananların geçmişle ilişkisini bilinçli bir şekilde zihinde saklama gücü olarak da ifade edilmektedir. Devamını Oku

Psikologların Kişilik Özellikleri, Merak Edenlere

Psikologların Kişilik Özellikleri, Merak Edenlere

Psikoloji bilimi alanındaki gelişmeler ve yapılan araştırmalar günümüzde önem kazanmaktadır. Bu araştırmalar ve gelişmeler sayesinde psikoloji biliminden eski yıllara oranla daha çok haberdar olunmaktadır. Günümüzde her gün gelişmekte olan teknoloji sayesinde, geleneksel ve sosyal medya aracılığıyla psikologların ve psikolojinin önemi konusunda oluşan farkındalık ile bu alana duyulan güven ve ilgi artmaktadır. Bu gelişmeler sonucunda da psikologların kişilik özellikleriyle ilgili çalışmalar ve araştırmalar yapılmakta, psikologların kişilik özellikleri ilgi ve merak konusu olmaktadır. Devamını Oku

26 Ekim Dünya Hasta Hakları Günü

26 Ekim Dünya Hasta Hakları Günü

26 Ekim Dünya Hasta Hakları Günü

Hasta Hakları Günü Kutlu Olsun!

Madalyon Psikiyatri Merkezi Hasta Hakları Birimi yasaların öngördüğü şartları ve hizmetleri yerine getirmekte aynı zamanda danışanlarına ve hastalarına TSE tarafından belgelendirilmiş kalite yönetim sistemleri ile hizmet vermektedir. Ankara ve İstanbul kliniklerimizde her geçen gün danışan memnuniyetimiz artmakta, yapılan sosyal medya analizlerindeki memnuniyet oranımız  neredeyse % 100’e yaklaşmaktadır.

Web sayfamıza gelen, kat sekreterliklerine ulaşan, çağrı merkezimize iletilen, internet üzerinden çeşitli forumlarda dile getirilen tüm öneri, istek ve şikayetler cevaplanmaktadır. Kurum içinde her katta, geri bildirim formlarımız en görünen yerlerde bulundurulmakta ve tüm bildirimler tek tek incelenip derhal işleme konarak gereği yerine getirilmektedir.

En önemlisi hasta mahremiyeti ve psikiyatrinin çok önemli etik kuralları yüzde yüz uygulanmaktadır.

Bu arada Hasta Hakları nedir diye kısa bir bilgilendirme de yapalım;

Hasta hakları ile ilgili ilk çalışmaların Amerika Birleşik Devletleri’nde 1900’lü yılların başında hastaların hastanelere karşı açtığı çok sayıda davalar nedeniyle başladığı kabul edilir. 1972’de Amerika Hastaneler Birliği’nin “Hasta Hakları Bildirgesi’ni yayınlamasıyla ilk somut gelişmeler gündeme gelmiştir. Ülkemizde de 01.08.1998 tarihinde 23420 sayılı Resmi Gazete ’de, hasta haklarını somut olarak göstermek, sağlık hizmetinin verildiği her yerde, sağlık hizmetini alan herkesin faydalanmasını, hak ihlallerinden korunmasını, gerekirse hukuki yollara başvurabilmesini sağlamak amacı ile Hasta Hakları Yönetmeliği yayınlanmış, daha sonraki yıllarda da revize edilmiş ve yönergelerle desteklenmiştir. Hasta Hakları Yönetmeliği, düzenlediği kuralları, yönetmeliğin ilk maddesinde şöyle tarif eder:

Temel insan haklarının sağlık hizmetleri sahasındaki yansıması olan ve başta Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda, diğer mevzuatta ve milletlerarası hukuki metinlerde kabul edilen “hasta hakları” nı somut olarak göstermek ve sağlık hizmeti verilen bütün kurum ve kuruluşlarda ve sağlık kurum ve kuruluşları dışında sağlık hizmeti verilen hallerde, insan haysiyetine yakışır şekilde herkesin “hasta hakları” ndan faydalanabilmesine, hak ihlallerinden korunabilmesine ve gerektiğinde hukuki korunma yollarını fiilen kullanabilmesine dair usul ve esaslar.

Hasta Haklarını, bir sağlık kurumunun verdiği hizmet içinde hastaya sağlaması gereken imkanlar olarak da düşünebiliriz. Bunlar: Hizmetten Genel Olarak Faydalanma; Bilgilendirme ve Bilgi İsteme; Sağlık Kuruluşunu ve Personelini Seçme ve Değiştirme; Mahremiyet; Rıza; Güvenli Ortamda Sağlık Hizmeti Alma; Dini Vecibelerini Yerine Getirebilme; Saygınlık Görme ve Rahatlık; Ziyaretçi ve Refakatçi Bulundurma ve Şikayet ve Dava Hakkı’dır.

Hastaların sağlık hizmeti aldığı kuruma karşı sorumlulukları da aynı derecede önem taşır. Bunlar da: Başvurduğu sağlık kurum ve kuruluşunun kural ve uygulamalarına uygun davranma ve katılımcı bir yaklaşımla teşhis ve tedavi ekibinin bir parçası olduğu bilinciyle hareket etme; Yakınmalarını, daha önce geçirdiği hastalıkları, gördüğü tedavileri ve tıbbi müdahaleleri, eğer varsa halen kullandığı ilaçları ve sağlığıyla ilgili bilgileri mümkün olduğunca eksiksiz ve doğru olarak verme; Hekim tarafından belirlenen sürelerde kontrole gelme ve tedavinin gidişatı hakkında geri bildirimlerde bulunma; Randevu tarih ve saatine uyma ve değişiklikleri ilgili yere bildirme; İlgili mevzuata göre öncelik tanınan hastalar ile diğer hastaların ve personelin haklarına saygı gösterme; Personele sözlü ve fiziki saldırıya yönelik davranışlarda bulunmama; Haklarının ihlal edildiğini düşündüğünde veya sorun yaşadığında hasta iletişim birimine başvurma hakkıdır.

Keşke hiç hastalıklar olmasa,

Sağlık, mutluluk ve neşe dolu günler dileğiyle

TELE SEANS (Telefon Terapi)

TELE SEANS (Telefon Terapi)

Telefon terapisi randevusu sayesinde Türkiye’nin neresinde olursanız olun doktorunuz veya psikologunuz ile telefon aracılığı ile 30dk veya 45dk görüşme yapabilirsiniz.

Bizzat gelerek doktor veya psikologu ile görüşme imkanı olmayan ve merkezimize daha önce en az bir kere gelmiş olan ve halen tedavisi devam eden hastalarımız için Merkezimiz “Telefon Randevusu” hizmetini başlatmıştır.

Telefon Terapi Randevusu nedir?

Telefon randevusu sayesinde Türkiye’nin neresinde olursanız olun doktorunuz veya psikologunuz ile telefon aracılığı ile 30dk veya 45dk görüşme yapabilirsiniz.

Telefon Terapisi Randevusu’nu nasıl alabilirim?

Telefon Randevusunu kullanmak çok basit, yapmanız gereken;

4448590

numaralı telefonumuzu arayarak sekreterimizden randevu için gerekli bilgileri alınız.

IBAN: TR53 000 62 000 324 0000 629 8782 Madalyon Sağlık Hiz. Ltd. Şti. hesabına doktorunuzun veya psikologunuzun görüşme ücretini yatırınız ve açıklama bölümüne TC kimlik numaranızı ve size ulaşabileceğimiz telefon numarasını yazdırınız.

Banka işleminin ertesi günü randevu saatinizi belirlemek üzere sekreterlerimiz sizi arayacaktır.

Randevu günü kliniğimiz sizi arayacak ve sizi randevu aldığınız doktor veya psikolog ile görüştürecektir.

Telefon Terapisi Randevusu hangi durumlarda avantajlıdır?

Kliniğimiz her zaman yüz yüze yapılan görüşmeleri önermektedir, telefonla randevu hizmeti sadece mecbur kaldığınız durumlar için bir seçenektir;

  • Yüz yüze konuşmaktan çekindiğiniz durumlarda.
  • Ankara veya İstanbul dışında bulunduğunuz durumlarda.
  • Yalnız bırakamayacağınız kişilerin olduğu durumlarda.
  • Merkezimize ulaşmanızın zor olacağı her durumda.

Telefon Terapisi Randevusu ne değildir?

Telefon Randevusu sizin doktor veya psikologunuza ulaşmanızı engellemez. Dilediğiniz zaman doktor veya psikologunuza telefon ile ücretsiz olarak danışabilirsiniz.

Sosyal Medya ve Phubbing

Sosyal Medya ve Phubbing

Madalyon Psikiyatri Merkezi Medya ve İletişim Uzmanı Hande Cesur, sosyal medyadan hayatımıza sızan ‘phubbing’ kavramına açıklık getirerek, bu çılgınlığın tehlike çanları çaldığının altını çizdi. Hande Cesur, ‘Sosyal medyanın nimetlerinden yararlanan biri olarak bu çılgınlık beni korkutuyor’ diyerek şunları dile getirdi:

‘Phubbing (fabing), ‘phone ve snubbing’ yani; ‘telefon ve küçük görme’ kelimelerinden türetilmiş bir kelimedir ve henüz Türkçeleştirilmediği için ülkemizde de bu haliyle kullanılıyor. Yanınızda insanlar varken sadece telefonunuzla ilgilenerek çevrenizi küçük görme, aslında ‘görmezden gelme’ anlamına geliyor. Konuşulanları dinlemiyor ve sürekli sosyal hesaplarınızda yazanları takip ediyor, telefona bakıp kendi kendinize gülüyorsanız, siz de phubber (fabır) oluyorsunuz.

Fabing, kelime olarak hayatımıza yeni girmiş olmasına rağmen, kavram olarak uzun zamandır var. Örneğin; ailenizle yemek yiyor ve sohbet etmeye çalışıyorsunuz ancak; çocuklarınız masanın altından telefonlarıyla ilgileniyor. Muhtemelen akşam yemeğinde, sinema arasında, özel günlerde, sıradan günlerde birlikte olduğunuz kişilerle diyalog kurmanız gittikçe güçleşti. Bir arada olduğunuz kişilerden en az biri sürekli sosyal medyayı gözlüyor.

Sosyal medyanın, doğru kullanıldığı sürece yararlı bir paylaşım alanı olduğunu tabii ki kabul ediyoruz ancak; alışkanlıklarınız sizi ‘sosyal’ çevreniz içinde ‘asosyal’ hale getirmeye başladıysa tehlike çanları çalıyor demektir.

Buradaki tehlikeyi iki boyutta değerlendirebiliriz. Birincisi çevreye karşı yapılan saygısızlığın ilişkileri bozabilme ihtimali, ikincisiyse yüz yüze paylaşımların değerinin azalmaya başlamış olması gerçeği. Sosyal bir varlık olan insanın sosyalliği elinden alınırsa geriye ne kalır? İnsanlar birbirlerine olan ihtiyaçlarının sadece maddi dünyada geçerli olduğunu düşünmeye başladı. Oysa, göz göze gelmenin, konuşarak iletişim kurmanın hayatımızda hala çok önemli bir yeri var. Duygu durumunuzla ilgili yazdığınız bir durum güncellemesi yüzlerce beğeni alabilir fakat gerçek olan, mutsuz zamanınızda size destek olmak için kapınızı çalan kimse olup olmadığıdır. Sanal yaşamınızla gerçekleriniz arasındaki fark ne kadar büyükse, o kadar büyük bir travmadan bahsedebiliriz. İşte sırf bu yüzden; sizi dinleyen ya da dinleyebileceğiniz kişilerle bir araya geldiğiniz zaman akıllı telefonları bir kenara bırakmakta fayda var. Eskiden ‘hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa anlaşır’ derdik; ne yazık ki günümüzde bu geçerli olmamaya başladı.’

Hande Cesur’a göre modern çağın yeniliklerine ayak uydurmak konusunda özgür olan insanoğlu, kaybetmeye başladığı değerlerin farkında değil gibi gözüküyor. Fabing’e nasıl önlem alınabileceği konusunda da bir önerisi var:

‘Nasıl ki beden sağlığınız için diyet yapmanız gerekiyor, sosyal ve ruhsal sağlığınız için de kendinizi internet diyetine sokabilirsiniz, bu tabii ki kişisel bir karardır. Yine de fabing’e önlem olarak güzel bir uygulama var. Arkadaşlarınızla yemeğe gittiğinizde tüm telefonları üst üste koyup, yemek sonuna kadar elinize almıyorsunuz. Kim dayanamaz ve telefonunu alırsa hesabı ödemek zorunda kalıyor. Aynı şekilde farklı ortamlarda da bu uygulamayı geliştirebilirsiniz. Bu aslında bize ‘gerçek’ sosyalliği öğreten bir oyun.’

SGK Anlaşmamız Vardır

SGK Anlaşmamız Vardır

Madalyon Psikiyatri Merkezi bünyesinde SKG Anlaşması vardır. 

Size en uygun Psikiyatrist yada Psikologlarımızı Kadro sayfasından  seçebilir ve hızlı randevu alabilirsiniz.

Güncel Psikoloji Yayınlarımız

Yardıma ihtiyacınız var mı? Size ulaşalım.

    Sizi Arayalım