Sosyal Medya ve Phubbing

Sosyal Medya ve Phubbing

Madalyon Psikiyatri Merkezi Medya ve İletişim Uzmanı Hande Cesur, sosyal medyadan hayatımıza sızan ‘phubbing’ kavramına açıklık getirerek, bu çılgınlığın tehlike çanları çaldığının altını çizdi. Hande Cesur, ‘Sosyal medyanın nimetlerinden yararlanan biri olarak bu çılgınlık beni korkutuyor’ diyerek şunları dile getirdi:

‘Phubbing (fabing), ‘phone ve snubbing’ yani; ‘telefon ve küçük görme’ kelimelerinden türetilmiş bir kelimedir ve henüz Türkçeleştirilmediği için ülkemizde de bu haliyle kullanılıyor. Yanınızda insanlar varken sadece telefonunuzla ilgilenerek çevrenizi küçük görme, aslında ‘görmezden gelme’ anlamına geliyor. Konuşulanları dinlemiyor ve sürekli sosyal hesaplarınızda yazanları takip ediyor, telefona bakıp kendi kendinize gülüyorsanız, siz de phubber (fabır) oluyorsunuz.

Fabing, kelime olarak hayatımıza yeni girmiş olmasına rağmen, kavram olarak uzun zamandır var. Örneğin; ailenizle yemek yiyor ve sohbet etmeye çalışıyorsunuz ancak; çocuklarınız masanın altından telefonlarıyla ilgileniyor. Muhtemelen akşam yemeğinde, sinema arasında, özel günlerde, sıradan günlerde birlikte olduğunuz kişilerle diyalog kurmanız gittikçe güçleşti. Bir arada olduğunuz kişilerden en az biri sürekli sosyal medyayı gözlüyor.

Sosyal medyanın, doğru kullanıldığı sürece yararlı bir paylaşım alanı olduğunu tabii ki kabul ediyoruz ancak; alışkanlıklarınız sizi ‘sosyal’ çevreniz içinde ‘asosyal’ hale getirmeye başladıysa tehlike çanları çalıyor demektir.

Buradaki tehlikeyi iki boyutta değerlendirebiliriz. Birincisi çevreye karşı yapılan saygısızlığın ilişkileri bozabilme ihtimali, ikincisiyse yüz yüze paylaşımların değerinin azalmaya başlamış olması gerçeği. Sosyal bir varlık olan insanın sosyalliği elinden alınırsa geriye ne kalır? İnsanlar birbirlerine olan ihtiyaçlarının sadece maddi dünyada geçerli olduğunu düşünmeye başladı. Oysa, göz göze gelmenin, konuşarak iletişim kurmanın hayatımızda hala çok önemli bir yeri var. Duygu durumunuzla ilgili yazdığınız bir durum güncellemesi yüzlerce beğeni alabilir fakat gerçek olan, mutsuz zamanınızda size destek olmak için kapınızı çalan kimse olup olmadığıdır. Sanal yaşamınızla gerçekleriniz arasındaki fark ne kadar büyükse, o kadar büyük bir travmadan bahsedebiliriz. İşte sırf bu yüzden; sizi dinleyen ya da dinleyebileceğiniz kişilerle bir araya geldiğiniz zaman akıllı telefonları bir kenara bırakmakta fayda var. Eskiden ‘hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa anlaşır’ derdik; ne yazık ki günümüzde bu geçerli olmamaya başladı.’

Hande Cesur’a göre modern çağın yeniliklerine ayak uydurmak konusunda özgür olan insanoğlu, kaybetmeye başladığı değerlerin farkında değil gibi gözüküyor. Fabing’e nasıl önlem alınabileceği konusunda da bir önerisi var:

‘Nasıl ki beden sağlığınız için diyet yapmanız gerekiyor, sosyal ve ruhsal sağlığınız için de kendinizi internet diyetine sokabilirsiniz, bu tabii ki kişisel bir karardır. Yine de fabing’e önlem olarak güzel bir uygulama var. Arkadaşlarınızla yemeğe gittiğinizde tüm telefonları üst üste koyup, yemek sonuna kadar elinize almıyorsunuz. Kim dayanamaz ve telefonunu alırsa hesabı ödemek zorunda kalıyor. Aynı şekilde farklı ortamlarda da bu uygulamayı geliştirebilirsiniz. Bu aslında bize ‘gerçek’ sosyalliği öğreten bir oyun.’

Güncel Psikoloji Yayınlarımız

Yardıma ihtiyacınız var mı? Size ulaşalım.