Merkezimiz Kurucusu Dr.Gülseren Budayıcıoğlu ile Mutluluk Üzerine Bir Söyleşi Yaptık

Merkezimiz Kurucusu Dr.Gülseren Budayıcıoğlu ile Mutluluk Üzerine Bir Söyleşi Yaptık

Bir Kuş Misali Mutluluk

Son zamanlarda herkes devamlı mutlu olma peşinde. Bütün kitapçılar kişisel gelişim kitaplarıyla dolu ve mutluluk formülleri hep ön planda. İnsanların zihinlerinde “Mutlu değilsem, mutsuzum” düşüncesi hâkim. Biz işin uzmanına soralım dedik, nedir mutluluk?

Dr.Gülseren Budayıcıoğlu: Mutlu olmak çok yüksek bir duygudur. Yani biz mutluluğu sürekli yaşanabilecek bir duygu olarak görerek, bu kadar küçültmemeliyiz. Mutluluk bir kuş misali arada bir başımıza konup giden bir duygudur. Mesela aşktaki mutluluğu örnek olarak verebiliriz. Aşık olan bir kişinin, aşık olduğu kişiden ilgi görmesi, bir yakınlık sağlaması, ya da bir dokunuş anında hissedilen her neyse, işte o mutluluktur. Hem ruhsal, hem bedensel sağlığımıza çok iyi gelir, ama bunu devamlı hale getirme şansımız yoktur. Beden bile buna karşı çıkar. Çünkü devamlı mutluluk demek aslında bedenimiz için yorucu bir tempodur. Kendimizi mutlu hissettiğimiz anda vücudumuzda acayip bir kimyasal salgılanma başlar. Başta endorfin olmak üzere, bedenimize çok iyi gelen enzimler salgılanır, fakat hızlı bir tempodur, huzurlu bir tempo değildir. Bunu şöyle düşünebiliriz; bir arabanın gidebileceği en yüksek seviyede gaza basıyorsunuz. Bu araba hep böyle gitsin isteyebilir miyiz? Yolumuzda virajlar, trafik ışıkları, yayalar, yaya geçitleri, ağır taşıtlar var. Bu yüzden vücudumuz da bu yüksek ve yorucu tempoya uzun süre dayanmak istemez, yorulur, sakinlik ve huzur arar. Aşkın bile süresinin kısa olmasının tek nedeni budur. Bu yüksek tempo ile kalbimiz, tansiyonumuz, ciğerlerimiz, böbreklerimiz, tüm vücudumuz son sürat çalışmaya başlar ve tabii bu bizi yorar. Bu nedenle çok mutlu olduğumuz bir anı istesek de çok uzatamayız. Çünkü bedenimiz kendini korumak için yavaş yavaş bunu normalize etmeye başlar. Şunu çok iyi anlamalıyız; eğer mutluluk deyince bizim anladığımız, yaşamaktan keyif almak, huzurlu olmak, “iyi ki varım” demenin dışında, daha yüksek bir duygu ise, bunda asla bir devamlılık bekleyemeyiz. Ancak biraz önce anlattığım kuşun bize sık sık uğraması çok güzel olurdu doğrusu. En mutlu insanlar bu kuşun sık sık uğradığı insanlardır.

Size sık sık uğruyor mu bu kuş?

Dr.Gülseren Budayıcıoğlu: Mesela biraz önce Remzi Kitapevi, yayımlanacak olan son kitabımın kapağını gönderdiğinde, o kuş pat diye geldi omzuma kondu. Gözlerim parladı, o kadar mutlu oldum ki… Ama sürekli “çok mutluyum” diye sürdüremezsin. Evet çok mutlu oldum. Şimdi de o mutluluğun keyfini, huzurunu yaşıyorum. Tüm hayatı çok mutlu geçmiş biri var mıdır? Kesinlikle yoktur. Öyle bir şansı yoktur insanların. Ancak şu olabilir, yaşadığı süre içinde kişi genellikle daha huzurlu, daha doyumlu, yaptığı işten daha keyif alarak bir ömür sürebiliyorsa bu harikadır. Ama bunun içinde, bu harika dediğimiz ömrün içinde bile, mutlaka üzüntüler olacak, kayıplar, stresler, gerilimler, başarısızlıklar olacak. Arada bir kıskançlıklar olacak. Arada bir hayata karşı bir motivasyon düşüklüğü, arada bir ufak tefek de olsa hastalıklar olacak. Bunlar hayatın gerçekleri. Tüm bunlar varken “her an çok mutlu olmalıyız” böyle bir şey yok. Ama olabildiği kadar mutluluğa yakınsak, o kuş size daha sık uğruyorsa, ki o kuş durup dururken kimseye uğramaz, bu kuşun uğrayabilmesi için sizin bu kuşa sürekli zemin hazırlamanız gerekir. Çünkü o kuş durduk yerde size, tesadüfen, hayatınız boyu belki bir, belki iki kere gelebilir. Ama onun dışında siz ayaklarınızı uzatmış otururken, mutlu olmak için hiçbir faaliyetiniz, çabanız yokken, o kuş size asla gelmez. O nedenle o kuşu getirmenin gayreti içerisinde olmalıyız bu bir, hayatın içinde zaman zaman acılar, kederler, mutsuzlukların da olabileceğini baştan kabul etmeliyiz bu iki. Ki bu “mutluluğun tersi” diye verilebilecek örnekler olmasa, mutluluk belki bu kadar değerli olmazdı. Hep mutlu, hep her şey güzel olamaz. O nedenle bunlarla da insan mutlu bir ömür yaşayabilir. Hayatın içinde birçok sorun, iyi gitmeyen şeyler, başarısızlıklar, kayıplara rağmen mutlu olmak zorundadır insan. “Ben ne yapabilirim?” İşte insan bunlara rağmen mutlu olmayı başarabiliyorsa, o kuş gelir. Yoksa hayatın hiç umurunda değildir zaten. Biz mutlu muyuz, değil miyiz? Biz onu çağıracağız, biz ona zemin hazırlayacağız. Biz mutlu olmaya hazır olacağız, yoksa mutsuz olmak o kadar kolay ki! Ben bunu tüm kitaplarımda da yazarım. Hayat biz mutsuz olalım diye o kadar çok bahane üretir ki bize. Yani dünyada en kolay şey mutsuz olmaktır. Eğer bizim seçimimiz mutsuz olmaksa, hayat o zaman sizi hiç yormaz, kolaylıkla mutsuz eder sizi. Ama zor olan mutlu olmaktır. Mutluluk tembel işi değildir. Bir iş yapan, üreten, iyi biri olan kişinin mutlu olma ihtimali yüksektir. Çünkü iyi biri başkalarını da mutlu eden biridir. Başkaları üzerinden mutluluğu yakalayan pek çok insan vardır. Benim de mutlu olma yöntemlerinden biri budur. Başkalarını mutlu ederek, o mutluluğu paylaşmak… Başarılı olmak da bir yöntemdir. Başarıdan mutluluk kazanmak, sıcak ilişkiler kurmak, dünyaya her zaman daha pozitif gözlerle bakabilmek. Bunlar hep mutluluğu kolaylaştıran şeylerdir. Mutsuz olmak kolay, mutlu olmak zordur. Kişinin ciddi emek sarf etmesi gerekir. İnsanlar birçok şanssızlık, bir sürü kötü giden şeye rağmen mutluluğu yakalayabilirler, mutluluk zaten her zaman bizimle olan bir şey değildir.

Mutluluk bir karardır.

İnsan mutsuzsa, onu hiçbir şeyle mutlu edemezsin,

sevgi, para, mevkii yetmez, o mutsuz olmaya kararlıdır.

Halbuki acıyı tanımayanımız yoktur, kimileri çok daha trajik,

kimileri çok daha hafif,

öyle ya da böyle hepimiz acıyı tanırız.

Bir eli yağda, bir eli balda birinin mutlu olması gerekir;

Halbuki mutlulukla gerekir asla bir arada değildir.

Psikiyatrist Dr.Gülseren Budayıcıoğlu

Güncel Psikoloji Yayınlarımız

Yardıma ihtiyacınız var mı? Size ulaşalım.