
Evlilikten mi Kendimizden mi Korkar Olduk?
Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de son yılda evlenme oranı yüzde on gibi ciddi bir düşüşte. Yıllar önce insanların en büyük hayali evlenip yuva kurmak ve çocuk sahibi olmak iken nasıl oldu da bu kadar evlenmekten korkar olduk.
Hiç düşününüz mü geçmişte yapılan görücü usulü evliliklerdeki cesareti. Birbirini hiç tanımayan, hiçbir şey paylaşmayan, belki de hiç bir ortak yanı olmayan insanlar… Nasıl oluyor da ömür boyu mutlu huzurlu bir hayat yaşayabiliyorken bizler kendi seçtiğimiz insanlarla sona gitmekten bu kadar korkuyoruz.
Yıllarca doğru insanı arayıp dururuz. Belki birçok aşk yaşadınız, kırılıp üzüldünüz. Sonra kendinizi avuttunuz ‘benim için doğru insan değilmiş’ diye. Belki de daha hiç aşk yaşamadınız soranlara da ‘daha karşıma doğru insan çıkmadı’ dediniz. Dışarıda bir yerlerde mükemmel doğru insanın varolduğu düşüncesi ile yıllarınızı geçirdiniz.
Yabancıların ‘The One’ diye adlandırdığı çocukluğumuzdan beri hayalini kurduğumuz o doğru kişi… Ne çok korkuyoruz dimi bulduğumuzu zannettiğimiz o doğru insanın yanlış olmasından iş ciddiye binince. Günün sonunda bir ilişkiden beklediğimiz sadece mutluluk iken neler zor ve korkulu bir sınav haline geldi? Dürüstlük mü, sadakat mi, iyi bir kariyer ya da maddi güç mü ya da fiziksel özelliklerimiz mi?
Peki gelelim size…
- Aradığınız özelliklerin tümü sizde var mı?
- Sahiden hiç mi yalan söylemediniz?
- Hiç aldatmadınız mı?
- İyi bir kariyer ve maddi gücünüz var mı?
- Peki ya kilonuz, boyunuz ideal mi?
Mükemmel arkadaş, anne ya da baba dediğiniz insanlara bakın. Hiç mi üzmedi, kırmadı, hayal kırıklığına uğratmadı sizi?
İşin aslı; aradığınız insan olmayı en çok arzuladığınız insandır. İlişki kusurlarımızı açığa çıkaran bir tehdittir aslında.
Aşkta ilişkiler boş bir kutuya benzer. İçine koymadığınız şeyi geri alamazsınız. Bizim kendimizde olmayan şeyleri bir başkası bize veremez. Doğru kişiyi bulmanın yolu ona doğru olma sorumluluğunu yükleyip kendi eksiklerimizi kapatma çabasından ve korkusundan ziyade asıl korktuğumuz çokta doğru olmayan kendi benliğimizle yüzleşmek mi yoksa bir daha düşünün. Emin olun evrende hepimiz için eşit oranda doğru insan, mutluluk, şans var. Bu insanla evlenmekten korkmak yerine tek bir soru belki de: “gerçek benliğim ve bütün kusurlarımla, gerçek benliği ve kusurlarıyla kim?”
Uzman Bilgisi
Psk. Nida DAL İDİKUT
Klinik Psikolog
- Üniversite : Bilkent Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Psikoloji Bölümü
- Uzmanlık : Bournemouth Üniversitesi, İnsani Bilimler Enstitüsü (Şeref öğrencisi)
Yazıları

Neden Hep Aynı Senaryo, Hep Aynı Son?
İlişkilerin sonucunda klasikleşmiş son: “Neden hep aynı tip insanları buluyorum ki” . Kadere bakın. Sanki insanlar değişiyor ama yaşananlar, sonlar tüm senaryo aynı, bir türlü mutluluğu, gerçek aşkı bulamıyorsunuz.

Toksik İlişki
ZEHİR Mİ SEVGİLİ Mİ? Bizler neden bir ilişkiye başlarız. Mutlu olmak, gelişmek, belki de diğer yarımızı bulup sonsuz huzurda yaşamak için. Aslında temel amacımız kendimizi daha iyi hissetmek iken bazı ilişkiler bize tam tersi etki yapar; zarar verir ve kendimizi kötü hissetmemize neden olur.

Evlilikten mi Kendimizden mi Korkar Olduk?
Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de son yılda evlenme oranı yüzde on gibi ciddi bir düşüşte. Yıllar önce insanların en büyük hayali evlenip yuva kurmak ve çocuk sahibi olmak iken nasıl oldu da bu kadar evlenmekten korkar olduk. Hiç düşününüz mü geçmişte yapılan görücü usulü evliliklerdeki cesareti. Birbirini hiç tanımayan, hiçbir şey paylaşmayan, belki de hiç bir …
Güncel Psikoloji Yayınlarımız

Mükemmeliyetçilik, “Ya, Hep Ya Hiç”
Kişilik Kişilik, bireyden bireye değişkenlik gösteren bir kavramdır. Bireyin doğuştan getirdikleri ve çevresel etkenlerle …

Nomofobi nedir? Nomofobi Tedavisi Nasıldır?
Son yıllarda teknoloji sayesinde insanlar her türlü bilgiye kolayca ulaşabilmektedir. Bu duruma bağlı olarak bireylerin …

Otizm Ve Asperger Sendromu
Otizm, erken çocukluk çağında belirtileri görülmeye başlayan bir nörogelişimsel bozukluktur. Son yıllarda yapılan …

Neden Hep Aynı Senaryo, Hep Aynı Son?
İlişkilerin sonucunda klasikleşmiş son: “Neden hep aynı tip insanları buluyorum ki” . Kadere bakın. Sanki insanlar …

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)
DEHB, kişinin “kolayca ulaşılamayacak bir hedefe varmak için kullandığı kendini düzenleme becerileri” olarak …

Travma Beden
“Derin duyguları yaşamayı ve bunlara tahammül edebilmeyi öğrenmek travmadan iyileşmek için esastır” …

Nörogelişimsel Bozukluklar
Nörogelişimsel bozukluklar, sinir sisteminin gelişimini etkileyen, beynin farklı şekilde işlev göstermesine yol açan …

Yetişkinlerin İçindeki Çocuklar: Çocuk Mod’ları
Hepimiz zaman zaman “çocuk gibi davrandım”, “kendimi kaybettim ve nasıl oldu anlamadım”, “şu an hatırladığımda …

Kendini Gerçekleştiren Kehanet
Kendini gerçekleştiren kehanet, toplum dilinde “korktuğum başıma geldi, ben böyle olacağını zaten biliyordum” …
Yardıma ihtiyacınız var mı? Size ulaşalım.
₺1.00Randevu Talebi