Evlilik, Orta Yaş, Yalan
Genellikle bütün erkekler evlilikten önce korkar. Avın avcıdan kaçtığı gibi kaçarlar. Avcıya yakalanmaktan korkarlar. Bir süre kızları koca avcısı gibi görürler. Genç yaşlarda, henüz evlilik çağı gelmeden çok önce yoktur böyle korkuları. O zaman sadece aşk vardır onlar için. Aşkın sonunun evliliğe gidebileceği fikri bile henüz filizlenmemiştir. İşte en çok bu acemi, deneyimsiz dönemlerde kolay olur onlar için ciddi ilişkilerin içine girmek.
Evlilik çağı geldikçe bu korku kendini hissettirmeye başlar. Garip bir korkudur bu. Bir yandan bütün evlilik çağındaki kızları koca avcısı gibi görürken, bir yandan da avcı olmayan avcıyı ararlar. Halbuki tam da bu dönemde aynı şey onlar için de geçerlidir. Onlar da çoktan avcı olmuşlardır. Sonunda kim kimi avlar bilinmez ama evlilik bir şekilde gerçekleşir.
Bir erkek evlilikte önce huzur, sonra çoğunlukla iyi bir cinsel hayat arar. Ama yine de her erkeğin evlilikten beklentileri farklı olabilir. Annelerinin düzenini ararlar en çok. Baba olmak hem korkutur hem de gururlandırır onları. Bir süre sonra iyi evliliklerde eşlerini sahipleri gibi görmeye başlarlar. Ona güvenmek, ona yaslanmak, sırtını eşlerine dayamak isterler. Her zaman iyi bir koca, iyi bir baba olduklarını bir kere de eşlerinden duymak isterler. Aslında bir kere değil, bunu sürekli duymak isterler. Bunu duymak onları evlerine, yuvalarına daha çok bağlar.
Sürekli şikayet eden, onları eleştiren, beğenmeyen eşler, korkulu rüyalarıdır. Bu tür erkekler genellikle eşlerini aldatma eğilimi içinde olurlar. Eşlerini aldatırken tek aradıkları biraz heyecan, biraz değişiklik ama en çok beğenilmek, takdir edilmek, hayran olunmaktır. O nedenle hanımlar, aldatıldıkları zaman, beni bununla mı aldattın diye rakiplerini her zaman küçümserler. Onlardan daha üstün, daha güzel hanımlarla aldatılacaklarını düşünürler. Halbuki erkeğin asıl aradığı daha üstün bir kadın değil, onu daha üstün gören bir kadındır.
Ev işleri
Erkeğin ev işlerinde eşine yardım etmesi, günümüzde son derece doğal bir olgu olarak görülmekte ve özellikle çalışan hanımlar, bu konuda eşlerinden mutlak destek beklemektedir. Her iki taraf da çalışıyorsa aslında bu adil bir durumdur. Erkekler de ev işlerinde hiç ayırım yapmadan eşlerine yardımcı olmalılardır.Ancak kimi erkek bunu kolaylıkla yaparken, kimi erkek böyle bir şeye alışkın değildir. O zamana kadar hep ona hizmet edilmiş, saygı görmüş, bu konuda hiç deneyimi olmayan erkekler için bunu yapmak sanıldığından daha zordur. Zamanla az da olsa bir şeylerin ucundan tutmayı öğrenebilir ama hiçbir zaman bu anlamda eşini tatmin edemez. Bu da eşler arasında ciddi kavgalara, tartışmalara neden olabilir. O nedenle hanımlar nasıl bir erkekle evlendiklerini iyi bilmeli, evlenmeden önce eşlerini iyi tanımalıdır. Eğer eşleri buna yatkın değilse, sadece bu yüzden evliliği zora sokmak yanlış olabilir. Eşine eş işlerinde yardım etmeyen ya da edemeyen her erkek kötü koca değildir. Bu açığı başka alanlarda kapatabilir.
Bazen de erkekler ev işlerinde hanımlardan daha becerikli olabilirler. Bazı erkek çok güzel yemek yaparken bazısı da ütüyü çok iyi yapar. Titiz, sürekli ortalık toplayan erkekler de vardır. Hatta bazısı her işe burnunu sokarak eşini bezdirir. Biz psikiyatrlar erkeklere eşlerine yardım etmeyi öneriyorsak da, bu konuda ipin ucu kaçırılmamalı, erkek, erkek rolünü pek de terk etmemelidir.
Yalan
Yalan söylemek çok geniş bir kavramdır. Tam olarak doğruyu söylememekle başlayıp, hayati konularda yalan söylemeye kadar varabilen geniş bir yelpazedir. Ufak tefek, beyaz yalanlar hepimiz için hoş görülebilir.
Yalan deyince, özellikle konu erkeklerse ilk akla gelen eşlerini aldattıkları için söylenen yalanlardır. Hanımlar için zaten yalan deyince bu akla gelir. Erkek hangi konuda yalan söylüyorsa, bunun altından bir başka kadının çıkacağı önyargısı vardır. Bu bir anlamda doğrudur. Erkekler en çok eşlerini aldattıkları zaman yalan söylerler. Bu konuda dürüst olmaları, sevgili karıcığım ben seni aldatıyorum demeleri beklenemez. Burada asıl yargılanması gereken söylediği yalan değil, yaptığı eylemdir. Yani aldatma eylemi.
Erkeklerin en çok yalan söylediği bir başka alan da kumardır. Kumar tutkusu olan erkekler para konusunda sıklıkla yalan söylerler.
Özellikle eşleri ile aileleri arasında sorun varsa, bu konuda da yalan söyleyebilir erkek.
Her yalan kötü değildir. Hanımlar eğer kocalarının yalan söylediğini hissederlerse, önce neden yalan söylediğini düşünüp, ona göre hareket etmelidirler. Evde huzursuzluk çıkmasın diye söylenen ufak tefek yalanların üzerine fazla gidilmemelidir.
Orta Yaş Bunalımı
Orta yaş bunalımı erkekleri sanıldığından daha fazla etkiler. Orta yaş derken kırk, elli yaş civarı düşünülmelidir Erkekler bu yaşa gelince şöyle bir dönüp arkalarına bakarlar. Bu güne kadar ne yaptım, ne yaşadım, neyi başardım, neyi başaramadım diye. İşinde ve evinde huzurlu, başarılı, doyumlu erkekler için bu dönemde pek tehlike yoktur. Ancak hayatta aradığını bulamamış, bir şeyleri başaramamış, özellikle evinde eşi tarafından ezilmiş, horlanmış, eleştirilmiş, pek de beğenilmemiş, cinsel hayatlarında istedikleri doyumu yaşayamamış erkekler için bu yaşta tehlike çanları çalmaya başlar. Sanki son treni kaçırmak üzeredirler. Bir telaş, bir huzursuzluk, bir memnuniyetsizlikle birlikte önce kendilerine hesap sormaya başlarlar.
Tıpkı kadınların menapoz döneminde olduğu gibi bu dönemde de erkeklerin daha fazla ilgiye, şefkate, övgüye ihtiyaçları vardır.Tahammülleri azalmıştır. Özellikle cinsellik bu dönemde daha bir önem kazanır çünkü korku dağları beklemektedir. Bu dönemde erkekler giyim kuşamlarına daha fazla özen göstermeye, olduklarından daha genç görünmeye çaba gösterirler. Özellikle eşlerinin her hareketinden alınır, artık beğenilmedikleri, hak ettiklerini düşündükleri ruhsal doyumları bulamadıklarında eşlerini sıkıştırmaya suçlamaya başlarlar.
Genel olarak hayatın hızlı akışından, hiçbir şeye vakit bulamamaktan, kendileri için bir şeyler yapamamaktan şikayet eder dururlar. Spor yapmak bu yaşta gelir akıllarına.
Başarısızlıktan yakınlarını sorumlu tutmaya, olur olmaz her konuda sorun çıkarmaya başlarlar.
Akıllı kadınlar bunu fark eder.
Uzman Bilgisi
Dr. Gülseren BUDAYICIOĞLU
Merkez Başkanı, Psikiyatrist
- Üniversite : Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi
- Uzmanlık : Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Psikiyatri Uzmanlık Eğitimi
Yazıları
Bir Mobbing Trajedisi
Mobbing’in sözcük anlamı, psikolojik şiddet, baskı veya taciz olarak tanımlanabilir. Özellikle hiyerarşik bir yapılaşmanın olduğu yerlerde, güçlünün altta kalanlara baskı yapması veya onu çeşitli yollarla taciz etmesidir.
Ruhsal Sorunlar Beden Sağlığımızı Bozuyor
Bilim insanları tarafından yapılan araştırmalar, ruhsal sorunların, bunlara bağlı olarak yaşanan sıkıntıların, bir süre sonra bedende ciddi hastalıklara yol açabildiğini söylüyor.
Yaşamdaki Rol Dağılımı: Sevilmeyenler
Anneleri tarafından bir türlü benimsenmeyen, sevilmeyen, içten içe reddedilen çocuklar vardır. Tırmanır dururlar annelerine, beni sev, bana sahip çık, benimle ilgilen diye. O tırmandıkça anne iter, anne ittikçe çocuk daha fazla yapışır anneye.
Kendini Sevmek
İnsanın kendisini sevmesi ve beğenmesi aslında çok zordur çünkü içimizdeki canavar doymak bilmez. Üçünü yapsak beşini daha ister. İnsanın doğası böyle ama böyle olmasaydı, hepimiz el el üstünde otururduk.
Ekonomik Krizin İnsan Ruhuna Yansımaları
Ülkemiz insanı yıllardır krizlerle iç içe yaşıyor. Yani zaten hiç düze çıkamadı. Her 8-10 yılda bir ortaya çıkan ekonomik krizler, doğal afetler, terör, ayyuka çıkan yolsuzluklar ve ülkemizin çevresini saran savaşlar…
Evlilik, Orta Yaş, Yalan
Genellikle bütün erkekler evlilikten önce korkar. Avın avcıdan kaçtığı gibi kaçarlar. Avcıya yakalanmaktan korkarlar. Bir süre kızları koca avcısı gibi görürler. Genç yaşlarda, henüz evlilik çağı gelmeden çok önce yoktur böyle korkuları. O zaman sadece aşk vardır onlar için. Aşkın sonunun evliliğe gidebileceği fikri bile henüz filizlenmemiştir. İşte en çok bu acemi, deneyimsiz dönemlerde kolay …
Hep Aynı Rol
Doğduğumuz an başlar hayattaki rolümüz. Anneler, Babalar veya çok yakınlarımız tarafından bize verilen bu ilk rol, öyle bir yapışır ki üzerimize, filmler değişse, senaryolar başka türlü yazılsa da biz yaşadığımız sürece asla terketmeyiz o rolü.
İhanet
İhanet belki de dünya da insanoğlunun yaşayabileceği en büyük acılardan biridir. Hatta şairler, şiir ve şarkılarda, ayrılık ve ihanetle ölümü kıyaslarsanız buna kızar, ihanetin her zaman insana ölümden bile daha büyük bir acı verdiğini söylerler.
Koca Bir Ülkenin Kendini Arayan İnsanları
Kendimi bildim bileli meraklı biriyimdir. Çocukluğumda da öyleydim. Okula başladığım günü hiç unutmuyorum. İki tarafımdan sarkan örgülü saçlarıma beyaz kurdeleler bağlamıştı annem.
Ölüp Gitmenin Sırası mıydı Yani?
Ülkemizi hep koca bir aile olarak düşünmüşümdür. Her ülke aile değildir ama bizim ülkemiz Türkiye Cumhuriyetinin kurulduğu günden beri hep koca bir aile olmuştur.
Üniversite Sınavlarında Anne Babanın Tutumu
Üniversite sınavları, ülkemizde giderek hem gençlerin, hem de anne babaların korkulu rüyası haline geldi. Bütün umutlarını bu sınavlara bağlayan pek çok kişi, sınav öncesi ve sonrasında, ciddi bir stres ortamına giriyor.
Aldatılma Ve Terk Edilme
Aldatma ve terk etme psikiyatrist olarak çalışmaya başladığım ilk yıllarda, yani bundan 25-30 yıl kadar önce (aslında artık geçmiş yıllardan söz ederken böyle kocaman sayılardan bahsetmek kadın olarak hiç hoşuma gitmiyor ama maalesef gerçek bu) sadece aldatılan kadınları dinlerdim.
Videoları
Güncel Psikoloji Yayınlarımız
Trikotillomani Nedir?
Trikotillomani halk dilinde saç koparma hastalığı olarak bilinmektedir ve tanı kitaplarında obsesif kompulsif bozuklukları …
Psikoz Nedir?
Psikoz kelimesi Yunanca psyche(ruh, zihin) ve osis(anormal veya hastalıklı) kelimelerinin birleşmesiyle türetilmiş bir …
Şizotipal Kişilik Bozukluğu
Şizotipal kişilik bozukluğu tipik, karakteristik bir bozukluk mudur yoksa arada kalmış bir ifade midir?
Evlilikte Sağlıklı Tartışma
Evlilikte Sorun Çözme Yolları – Sağlıklı Tartışma Nasıl Olmalıdır? Evlilik iki farklı bireyin kişilik özelliklerinin, …
Duygusal İhmal’in Duygusu: Boşluk
Çocukluk döneminde bireylerin maruz kaldığı travmalar, kişilerin yaşamında derin izler bırakabilmektedir. Yaşanan …
Empati: Başkalarını Anlama Ve Empatik Bağlantı Kurma Sanatı
Empati kavramından Türk Dil Kurumu’nun web sitesinde duygudaşlık olarak kısaca bahsedilmektedir, psikolojiyle ilgili …
Maskeli Depresyon Nedir?
Maskeli depresyon, diğer adıyla gizli veya gülümseyen depresyon olarak da karşımıza çıkmaktadır. Maskeli depresyon, …
Kumar Bağımlılığı Ve Tedavisi
Kumar oynama bozukluğu kişinin bireysel, ailevi veya mesleki işlevselliğini bozacak şekilde kumar oynama davranışının …
Depresyon Nedir ve Depresyon Yaşayan Kişiyi Anlamak
Depresyon; bireylerin kendini mutsuz, karamsar, değersiz, suçlu ve umutsuz hissettiği psikiyatrik bir bozukluktur. Beraberinde …