Otizm, sosyal iletişim ve etkileşimi sürdürme ile ilgili yaşanan güçlüğü ifade eden nörogelişimsel bir bozukluktur. Tekrar edici davranış kalıpları ile karakterizedir. Otizm, tanı sınıflanmasındaki adı ile bir spektrum içerisinde yer alır. Daha hafif/silik belirtilerden oldukça ağır seyreden bir tabloya kadar geniş bir çeşitlilik içerisinde ortaya çıkar.
Otizm Spektrum Bozukluğu
Otizm Spektrum Bozukluğu ya da yaygın bilinen adıyla otizm, sosyal-duygusal alanda iletişimi kurma ve sürdürme konusunda en önemli kriterlerden biri olan karşılıklılık ilkesinde bireyin yaşadığı zorluğu ifade eder. Konuşma sırasında temayla uyumlu içerikte konuşamama; ilgi ve duygu paylaşımı konusundaki yetersizlik; sosyal iletişim başlatamama en belirgin özelliklerdir. Sözel ve sözel olmayan iletişimde, göz teması kurmada ve beden dilini uygun şekilde kullanmakta güçlük yaşanır. Otizmde aynı zamanda sınırlı yönde tekrar edici davranış, ilgi ve aktiviteler de gözlenir. Stereotipik ya da tekrarlayıcı tarzda motor davranışlar bunlardan biridir. Çocuklarda oyuncak ve nesneleri işlevine uygun olarak değil daha basmakalıp şekilde kullanmak: Arabaları sıraya dizme, nesneleri döndürme, dönen nesnelere ilgi duyma, kendine has şekilde dil kullanımı ve ekolali (yankılı konuşma) gözlenir. Örneğin, otizmli bir çocuğa “adın ne?” şeklinde soru sorulduğunda, adını söylemek yerine “adın ne?” diyerek karşılık vermesi bir ekolali örneğidir. Zamir eklerini kullanmakta güçlük çeker, kendinden üçüncü tekil şahıs olarak bahsedebilir. Örneğin, “eve geldim” yerine “Ali eve geldi” gibi.
Israrcı şekilde aynı, esneklik göstermeyen yönde davranışlar, rutinler ve ritüelleşmiş sözel ya da sözel olmayan şekilde davranışlar gözlenebilir. En küçük değişikliğe bile tolerans gösterememe, değişiklik olduğunda aşırı derecede kaygı duyma, katı düşünce kalıpları söz konusudur. Örneğin, sürekli aynı yemeği yemek isteme, odasındaki eşyaların yerinin değişmesini istememe, hep aynı çizgi filmi izlemeyi isteme gibi.
İlgi ve yönelimleri katı ve sabittir. Belirli bir kişi ya da nesneye saplantı derecesinde bağlılık duyabilir. Aşırı düzeyde duyusal hassasiyet gözlenebilir ya da aksi yönde ciddi şekilde tepki verilmesi gereken uyaranlara tepki vermeyebilir. Örneğin, en ufak bir koku değişimi ciddi şekilde rahatsızlık yaratabilirken, çok sıcak bir yüzeye temas ettiğinde elini çekmeyebilir.
Otizm Spektrum Bozukluğu Ne Zaman Tanılanır?
Otizm belirtileri, erken çocukluk döneminde görülmeye başlar. Bireyin spektrumun hangi ucunda olduğu (belirtilerin hafif/silik ya da ağır olması) oldukça önemlidir. İlk 1 yaşında tanı alabileceği gibi daha sonraki yaşlarda da tanılanabilir. Bazı durumlarda (belirtilerin hafif olduğu durumda) fark edilmesi geciktiğinden, tanı alma yaşı da gecikebilir. Belirtiler, sosyal mesleki ve işlevsellik alanında ciddi bozulmalara yol açtığından olgular, genellikle erken çocukluk döneminde tanılanır.
Otizmde; zeka geriliği, dil ve konuşma ile ilgili sorunlar, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gibi tanılar da eşlik edebilir.
Otizmde Risk Faktörleri
Geç yaşta ebeveyn olma, düşük doğum ağırlığı gibi etmenler otizm için çevresel risk faktörleri arasında yer almaktadır. Ancak otizmde bilinen en büyük risk faktörü genetiktir.
Otizmle İlgili Mitler
Günümüzde, tanılama sistemindeki gelişimle birlikte otizm vakalarında artış gözlenmektedir. Erkek çocuklarda daha sık görülmekle birlikte, genel popülasyondaki sıklığının yüzde bir civarında olduğu bilinmektedir. Bununla beraber, son yıllarda tanılanan çocuk oranındaki artış, pek çok yanlış inanışı da beraberinde getirmektedir.
Otizmli Çocukların Zekası Yüksektir:
Otizm temelde, sosyal iletişim kurma konusunda yaşanan güçlüğü ifade eder. İlgi alanı oldukça sınırlıdır. Bazı olgularda bu sınırlı ilgi alanı çeşitli becerilerle kendini gösterir. Örneğin, gözlemlediği şeyi oldukça detaylı çizebilme, enstrüman çalabilme, zihinden dört işlem yapabilme gibi. Tanı grubu içinde yüksek işlevli olarak değerlendirilen bu gibi olgular oldukça sınırlı sayıdadır.
Otizmli Çocukların Hepsinde Zeka Geriliği Vardır:
Otizm, bir zeka geriliği değildir. Ancak belirli durumlarda eş tanı olarak zeka ile ilişkili sorunlar eşlik edebilir. Bazı olgularda, çocuklar okuma yazmayı öğrenebilir, belirli bir akademik kademeyi (ortaokul, lise, üniversite gibi) tamamlayabilir; ancak ağır otizm vakalarında ya da zeka ile ilişkili sorunların eşlik ettiği olgularda bahsedilen becerilerin gözlenmesi oldukça zordur.
Otizmli Çocukların Özel Yetenekleri Vardır:
Otizm belirtilerinin hafif/silik olduğu, yüksek işlevli olarak değerlendirilen grup içerisinde özel becerileri olan bireylere rastlanabilir. Müzik, resim ya da matematik gibi alanlarda özel becerilere sahip olabilirler. Örneğin, yüksek işlevli otizm grubunda değerlendirilen biri kuşbakışı gördüğü bir şehir manzarasını en ince detayına kadar resmedebilir ancak “özgün” bir içerik oluşturamayabilir.
Otizmin Nedeni Ailedir:
Anne/temel bakım veren kişi ve bebek arasındaki ilişkinin otizmin nedeni olduğuna dair inanç yaygın bir mittir. Otizm, sosyal iletişime dair becerilerin eksik olduğu ve tekrar edici davranışların yer aldığı “nörogelişimsel bir bozukluktur”. Bebeğin doğuştan getirdiği bu özellikler, anneyle bebeğin etkileşimini değiştirebilir. Örneğin, annenin sosyal mesajlarına (gülümseme gibi) bebeğin karşılık vermemesi, anne ve bebek arasındaki ilişkiyi olumsuz yönde etkileyebilir. Ancak, aile tutumuyla ilgili değişkenler otizm sebebi değildir.
Bebekken Televizyona Maruz Kalmak Otizme Neden Olur:
Otizm, nörogelişimsel bir bozukluktur, televizyon izlemek otizme neden olmaz. Ancak televizyon, sosyal etkileşimde ihtiyaç duyulan karşılıklılığı sağlayamaz. Örneğin, anne-bebek oyun oynarken anne, bebeğin davranışlarına tepki verir, gülümser, çocuğu onaylar. Ancak televizyon izlediği sırada bebek, bu yönde karşılıklı bir ilişki kuramaz. Bebeklik döneminde çok fazla televizyon maruziyeti, bebeğin sosyal gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir ancak tek başına otizmin nedeni değildir.
Beslenme ve Aşılar Otizme Neden Olur:
Beslenme, aşılar, gebelik döneminde toksik, ağır metal maruziyeti gibi durumların otizme yol açtığına dair görüşler olsa da yapılan araştırmalar bu görüşleri desteklememektedir. Ailelerin tedavi amacıyla bu tarz görüşlerden hareketle tıbbi dayanağı olmayan yollara başvurdukları gözlenmektedir, ancak bilimsel olarak kanıtlanmamış bu gibi uygulamaların çocuklara zarar verme ihtimali oldukça yüksektir.
Otizm Tedavi Edilebilir:
ve erken yaşta uyaran eksikliğinin birbirinden ayrıştırılması oldukça önemlidir. Erken bebeklik döneminde ihtiyaç duyulan duygusal, sosyal ve bilişsel uyaran ortamı sağlanamadığı takdirde bebeklerde/çocuklarda otizm benzeri davranış örüntüleri gözlenebilir. Ancak uygun uyaran ortamı oluşturulduğunda, çocukların sosyal becerilerinin geliştirdiği ve ilişki kurabildikleri görülmektedir.
Otizmi ortadan kaldıran bir yol henüz keşfedilmemiştir. Otizmde medikal destek, ilgili belirtilerin şiddetini azaltmada oldukça etkilidir. Bu sayede çocukların gündelik yaşamlarını sürdürebilmeleri ve okul ortamında eğitimlerine devam etmeleri sağlanabilir. Belirtileri hafifletmeye yönelik kullanılan ilaçların mutlaka uzman hekim tarafından reçete edilmesi gerekmektedir. Medikal desteğin yanı sıra öz bakım ve temel iletişim becerilerini desteklemek amacıyla özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde çocukları destekleyici eğitim programları yürütülmektedir. Bu gibi eğitim faaliyetleriyle erken yaşta çocukların desteklenmesi oldukça önemlidir.