Uzman Makaleleri

BİPOLAR BOZUKLUK NEDİR

Bipolar Bozukluk Nedir?

Hayat bazen bir dağ yokuşunda yükselip alçalan bir yolculuğa dönüşebilir. Kimi günler enerjimiz zirvede, her şeyin üstesinden gelebileceğimizi düşünürken, kimi günler ise kendimizi derin bir boşlukta kaybolmuş hissederiz. Bu tür duygusal dalgalanmalar, sıradan bir yaşam deneyimi olabilir; ancak bazı kişiler için bu dalgalanmalar çok daha yoğundur ve kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Tam da bu noktada aklınıza bipolar bozukluk geldiğini hisseder gibiyim. Benzer belirtileri gördüğümüz insanların bipolar bozukluğa sahip olduğunu düşünme eğilimindeyiz. Fakat ruh halinde keskin dalgalanmalar olan herkes bipolar bozukluğa sahip değildir. Bu sebeple bu yazının devamında bipolar bozukluğu herkesin bildiği durumların dışında biraz daha derinden ele alacağım.

Bipolar bozukluk, ruh halindeki aşırı değişimlerle tanınan bir zihinsel sağlık durumudur. Bir kişinin ruh hali, enerjisi ve düşünce biçimi, aniden ve yoğun bir şekilde değişebilir. Bu değişimler, kişinin yaşamını derinden etkileyebilir ve kişisel, sosyal ve profesyonel alanlarda zorluklara yol açabilir. Bipolar bozukluk genellikle iki ana evreden oluşur: manik dönem ve depresif dönem. Bu evreler arasında kişiler bazen “dengeli” olarak adlandırılan bir dönem yaşayabilir. Peki, bu dalgalanmalar ne anlama gelir? Bipolar bozukluk nasıl bir durumdur ve bu durumla başa çıkmak için neler yapılabilir?

Manik Dönem

Manik dönem, kişinin enerjisinin ve ruh halinin yüksek olduğu bir dönemdir. Bu dönemde kişiler kendilerini son derece enerjik, heyecanlı ve hareketli hissedebilirler. Manik dönemin bazı belirtileri şunları içerebilir:

  • Yüksek Enerji ve Aşırı Aktivite: Manik dönemlerde, kişiler normalden çok daha fazla enerjiye sahip olabilir ve bu enerjiyi sürekli olarak yeni projelere, fiziksel aktivitelere veya sosyal etkinliklere yönlendirebilirler.
  • Hızlı Düşünce ve Konuşma: Düşünceler ve konuşmalar hızlanır. Kişiler hızlı ve kesintisiz konuşabilir, düşüncelerini düzenlemek zor olabilir, bu da iletişimde zorluk yaratabilir.
  • Aşırı İyimserlik ve Kendine Güven: Kişiler olağanüstü iyimser ve kendine güvenli hissedebilirler. Bu, gerçekçi olmayan beklentiler geliştirmelerine ve riskli kararlar almalarına neden olabilir.
  • Riskli Davranışlar: Manik dönemde kişiler, tehlikeli davranışlar sergileyebilir. Örneğin, aşırı hızlı araba kullanma veya tehlikeli sporlar yapma gibi davranışlar sergileyebilirler. Bu tür davranışlar, kişisel güvenliği tehlikeye atabilir.
  • Para Harcama ve Mali Davranışlar: Kişiler, büyük miktarda para harcayarak gereksiz eşyalar satın alabilirler. Kredi kartını aşırı kullanabilir ve mali durumlarını riske atabilirler. Bu, finansal sorunlara ve borçlanmaya yol açabilir.

Depresif Dönem

Depresif dönem ise kişinin ruh halinin aşırı düşük olduğu ve enerjisinin azaldığı bir dönemdir. Bu dönemde, kişiler kendilerini üzgün, umutsuz ve yorgun hissedebilirler. Depresif dönemin bazı belirtileri şunları içerebilir:

  • Aşırı Düşünme ve Karamsarlık: Kişi, gelecekle ilgili karamsar düşünceler geliştirebilir ve olumsuz düşüncelere saplanabilir. Gelecekteki olaylara dair umutsuz bir bakış açısı oluşabilir.
  • Sürekli Üzüntü ve Boşluk Hissi: Kişi, çoğu zaman üzgün, çaresiz veya boşluk içinde hissedebilir. Bu duygular, herhangi bir belirgin neden olmaksızın sürekli bir şekilde var olabilir.
  • Kendine Güvensizlik ve Suçluluk Hissi: Kişi kendini yetersiz veya suçlu hissedebilir. Geçmişteki hatalar üzerinde aşırı düşünme ve kendini eleştirme eğilimi artabilir.
  • İntihar Düşünceleri: Depresif dönemler, bazı bireylerde intihar düşünceleri veya kendine zarar verme düşünceleri ile ilişkilendirilebilir. Bu tür düşünceler ciddiye alınmalıdır ve profesyonel yardım gerektirir.
  • Yorgunluk ve Enerji Kaybı: Günlük işlerde bile aşırı yorgunluk hissi yaşanabilir. Kişi, kendini sürekli olarak bitkin hissedebilir. Hobiler veya sosyal etkinlikler artık cazip gelmeyebilir, sosyal ilişkilerde geri çekilme ve yalnız kalma isteği artabilir.
  • Uyku Bozuklukları: Depresif dönemler uyku düzenini etkileyebilir. Kişi, aşırı uyuma (hipersomnia) ya da uyuyamama (insomniya) gibi uyku sorunları yaşayabilir. Bu durum, genel yorgunluk ve enerji düşüklüğüne katkıda bulunur.
  • Kilo Değişiklikleri: İştahta belirgin değişiklikler görülebilir. Kişi, aşırı yemek yeme veya iştahsızlık nedeniyle kilo kaybı yaşayabilir.
  • Kişisel Bakımda Azalma: Kişi, kişisel bakımını ihmal edebilir. Temizlik, kıyafet seçimi veya genel kişisel hijyen gibi konularda ilgi azalabilir.

Bipolar Bozukluğun Türleri:

  • Bipolar I Bozukluk: En az bir manik dönemi ve bir veya daha fazla depresif dönemi içerir. Manik dönemler genellikle şiddetlidir ve hastaneye yatış gerektirebilir.
  • Bipolar II Bozukluk: En az bir hipomanik dönem ve bir veya daha fazla depresif dönemi içerir. Hipomanik dönemler manik dönemlere göre daha hafiftir.
  • Siklotimik Bozukluk: Manik ve depresif semptomların daha hafif düzeyde olarak, iki yıl süresince belirgin bir şekilde ortaya çıkmasıyla karakterizedir.

Bipolar Bozukluğun Sebebi Nedir?

Bipolar bozukluğun kesin nedeni tam olarak bilinmemektedir, ancak genetik, biyolojik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonunun etkili olduğu düşünülmektedir. Genetik yatkınlık, beyin kimyasalları ve travmatik yaşam olayları bu bozukluğun gelişiminde rol oynayabilir.

Tedavi ve Yönetim

Bipolar bozukluğun tedavisinde durumu kontrol altına almak amaçlanır, Kişinin semptomları yönetebilmesi ve yaşam kalitesini iyileştirmeye yönelik bir yaklaşımı içerir. Tedavi genellikle şu unsurları kapsar:

  • İlaçlar: Manik ve depresif dönemleri dengelemeye yardımcı olmak için bir psikiyatristin kontrolünde çeşitli ilaçlar kullanılmalıdır. Bunlar genellikle duygudurum dengeleyiciler, antidepresanlar veya antipsikotikler olabilir.
  • Psikoterapi: Psikoterapi, bipolar bozukluğun tedavisinde kritik bir noktadır. Bireysel terapi, grup terapisi veya aile terapisi, kişinin duygusal durumlarını anlamasına ve yönetmesine yardımcı olur. Bu terapiler, duygusal destek sağlar, düşünce ve davranış kalıplarını yeniden yapılandırır ve semptomların yönetilmesinde çok önemli bir rol oynar.
  • Yaşam Tarzı Yönetimi: Düzenli uyku, dengeli beslenme ve stres yönetimi gibi yaşam tarzı değişiklikleri, semptomları kontrol altında tutmada olumlu bir rol oynar.

Kişilerin bipolar bozukluğu konusunda kendisine ya da bir başkasına teşhis koymaması, şüphelenmeleri halinde teşhis ve tedavi için bir uzmandan yardım almaları gerekmektedir. Bipolar bozukluk, bireylerin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir. Ancak, uygun tedavi ve destekle bu durum yönetilebilir ve iyileşme süreci desteklenebilir. Kişilerin tedavi sürecinde aktif bir rol oynaması ve profesyonel destek alması, semptomları kontrol altında tutmak ve yaşam kalitesini artırmak için çok önemlidir. Yani kulağa hoş gelmeyen bu yazıdaki tüm durumlarla etkili bir şekilde başa çıkmak, dengeli ve tatmin edici bir yaşam sürmek doğru tedavi ile mümkündür.

Uzman Bilgisi

Psk. Elvin DEMİR
Klinik Psikolog
  • Üniversite : Beykent Üniversitesi Psikoloji Bölümü
  • Uzmanlık : İstanbul Gedik Üniv. Klinik Psikoloji Bölümü

Yazıları

Güncel Psikoloji Yayınlarımız

Yardıma ihtiyacınız var mı? Size ulaşalım.

    Sizi Arayalım