Dayanıklılık

Dayanıklılık

‘Hayat  çok zor …’

‘Artık dayanamıyorum …’‘Bazen hayat çok boş geliyor …’

Yaşamda karşılaşılan sorunlar karşısında kaç kişi vardır bu cümleleri kurmamış olan. Bazen tanıdığınız birinin kaybı , bazen çalışma hayatında  yaşanılan zorlanmalar , bazen ayın sonunun nasıl getiriliceğinin telaşı. Bütün bu olaylar ve kişiye özgü sayfalarca yazbileceğim sorunlar hemen hemen aynı soruya ulaştırır : ‘ Nasıl devam edeceğim hayata , ne yapmalıyım?’

Zorlanmalar olmasın diye beklemek , neden bunlar benim başıma geliyor diye düşünmek sizi ancak bulunduğunuz noktada tutar, hatta  depresyon, kaygı gibi yeni sorunlar ekler hayatınıza.

Dayanıklılık kavramı bu noktada devreye girer ve  yaşanılan zorlanmalar ve travmalar sonrasında iyi adapte olmayı sağlar. Stresli yaşam olayları karşısında dirençli tutum ve davranış gösteren insanların bazı ortak özellikleri mevcuttur. Değişime açık olma, olayların denetiminin elinde olduğuna inanma, diğer yaşamsal alanlara odaklanabilme ve kendini verebilme şeklinde izlenen bu dirençli tutum, bireyin önemli yaşam olayları sonrasında daha çabuk toparlanabilmesine olanak veren psikolojik dayanıklılık olarak adlandırılmaktadır.

Dayanıklı değilse birey direnmeyi bırakıp teslim mi olmalı sorunlara diye bakacak olursak , dayanıklılık kavramının dinamik ve geliştirilebilir oluşu bize  yol gösterir. Özellikle son 20 yıldır ruh sağlığı çalışanlarının araştırma alanına girmiş olan pozitif psikoloji kavramı yani hastalık modeli dışında kişinin güçlü yönlerini , yetenek ve kapasitelerini araştırmak, açısından dayanıklılığın geliştirilmesi önemli gibi gözükmnektedir.

Dayanıklı olmak yaşanılanlar karşısında olumsuz duygular hissetmemek , eski haline dönmek , sorunları yok saymak demek değildir. Dayanıklılık krizleri üstesinden gelinemeyen sorunlar olarak görmekten kaçınmak ve zorlayıcıların varlığını kabul ederek yorumları ve yanıtları değiştirmektir. Değişimin yaşamanın bir parçası olduğunu , değiştirilemeyen koşulları kabul etmek, değiştirilebilir koşullara odaklanmak , sorunları ve zorlayıcıları stres kaynağı olarak görmek yerine, gelişim açısından fırsat olarak görüp atılgan davranmaktır.  Bu süreçte olumsuz duygular yaşamak muhtemeldir , ancak bu duyguların değişim yolunda geçici bir durum olduğunu kabul etmektir. Hedef olaydan önceki haline dönmek değil yaşamına kaldığın yerden devam etmektir.

Biz ruh sağlığı çalışanları dinamik bir süreç olan dayanıklılığı geliştirirken, terapi odağını sorun ve hastalıklardan çok kişinin başka alanlardaki güçlü yanlarını tespit edip , sorunlu alanla entegre etmeyi hedeflemekteyiz. Depresyon , kaygı , panik atakları beklemeden zorlayıcılarla karşılaşıldığı dönemde psikiyatriye yapılacak başvurular, dayanıklılık aracı ile hastalanmadan sürecin aşılmasını sağlar.

Güncel Psikoloji Yayınlarımız

Yardıma ihtiyacınız var mı? Size ulaşalım.